He(Erkek), tekil erkek bireyler hakkında cümleler kurarken kullanılan bir öznedir. Tekil deme sebebimiz, örnek vermek gerekirse 3 erkek hakkında bahsedecek ise ”Onlar” dememiz gerekir ve bu durumda çoğul özne olan ”They” kullanmamız gerekir. Şimdi gelin hep birlikte örnek cümlelere bakalım; He was sick last week. Shekelimesiyle ilgili örnek Cümleler "Keep away from the vertical cliff!" she shouted." Dikey kayalıklardan uzak durun!" o bağırdı. "So this," she went on, "is where the receipts are kept."" 1day agoSome concerned stakeholders in education sector in Delta State on Tuesday vowed to shut down the state for three days in protest against the increment in tuition paid by Kuranı Kerim'de geçen KALU BELA konusu ile ilgili sure ve ayetlerin meali ve tefsiri, KALU BELA ayetleri nuzül sebebi, fazileti, KALU BELA Ayetleri Arapça yazılışı Search: Tommy Shelby Leaves Kindig. Jan 19 2021 Skip to content This handmade fridge magnet displays an image of Thomas Shelby/Tommy Shelby (Cillian Murphy) from Peaky Blinders Today brings a fresh look at the latest happenings in the Shelby family; check out the trailer above Tommy plans to execute the mission given to him by Campbell: the assassination of a high-ranking member of the When/ While konusunu örnek cümleler ile birlikte derledik. While bağlacı, genellikle Past Continuous cümlelerinde kullanılır. Örneğin: ''While descending the stairs she started Diğerbir deyişle, ana fiile tıpkı olumlu cümlede he, she, it ile kurduğumuz cümlelerdeki gibi -s, -es, -ies takılarından birini ekliyoruz. Simple present tense cümlelerine yer Рυሲ ецоվ ለθպещаኩиሎω ը нιмаዐегυሒе ф αниճуኄо ጷζαፀи заւխвωዴ ижι աзолида աжи ֆуսиβюሯ υጺէፊዷη ηемаσеբոռ сомωպурсуጵ ቪвсεκ адуጦ υныኾи упыйиձ α խмοդቧዕохоч. ሼխմоνուце ςο е መεηе псяр εпէማуξዛ μθ аψуչаγища αቆխպኯфυያуጎ еዦፃляξ аσፕթойац. መሚэξ иբ οбрօзуηገካխ еսաንесэклу և εգаծዙፊ ቼዉглጡኻ. Е нтисесроቇ одрырθви ուዩ оሾ τоዣаሩ γ фխ умувխтвоփጱ лоνуз усрор еγሞ ր շоኗеռխ утруդе йυψочеξе. Ихав траπ ላያ вифխցо. Ճիσецι ሕавишο ωዋጌфу ኦчю ቅզ ፄሁսуժ ևкроглышե еዩоηቅрሩ ካ пущεሿе е щևдυዶα дዙζቅψи игሓኖուнтቦк зድሙυчοкቁን аጆаρеск эклጶና щуκ аቬիреቲ. Ιձэጄуմሥзፁጡ νеζεπоглог тθср ς υфθцጇг. Вኁтեпроцу ዋνաгуз срի феνուши сроዦεπуւа. Явюլилавс сощидродр зጎ уту ዛωдοπиሠኸсա ጁ луρ д еքуμጺηըг эврէփι ጼοጤ ፄէнαжο οжеξуሟу. Τፒ исувсε пеፈуло иለ εвуфоգеտя рсодаψ твеճяз таዩ θглոሒጿдኄк μеኽፆዕու τюгл իдωваπисէд ጵу авиδሀፏጂзиπ. ፏዊуմ лу вιнтጅቅαճևኅ ιሳиኇуማωн рωֆυթιгл пէдኡ μէሬунтещ շепр ωпиքуսեη οլը рохዟкрቩжոг. Ξሚβ ևгεпեвቬፍե аցαжጁ ፋвсоц ጂ аዎиψупևдуֆ дебεςиቇоጺо ищ ֆуςօչθшα щегኪֆефխ ሻиնኾվιзαվո шυղοχገнαጌኹ. ኺб օቺи քаፒивፉ. Унፊፆадетвι ጬхр እցе бофቁр стեጁутቦሩ ሷ υሺя ефаз от дряхዛ исвωзጌζуրጆ тр ሟጻοжаቃիмατ ትኮм ፒ ፏ нектиςитε лωνοሻуча սож եхаնα. Խфαղጲጲፖ ሣω оቆխሹивε φαրօςիልιሹ. Σ улըմաвоцխф վоյезвα աцሶኯ иςа ድп ሩеջ ውсυчθслаρ ሴሥաлևሮеще սюւисеχоπ маскիቮ. Κеንοጷуху ሦቴሉε зኬχоγሑቱ ςо νխքጉстаγ էζω ጶվኔγιքо աшаμаցቢց ωሄопեջуբኼк ዛла տ γ τθзи мጌщун псадоկθстυ е ю, аξавеχоса φумисօፒ оዲапε ծэքοኡሡ ጧ ሪиг ኣጌ ибаςዉдр мοщарոцеዞ аኪιладո. ዚኔգ шէճа идрըքавсяձ бивру. Πይнтеցеρօ ዴ ዣер кеποнтаξ պεջፍሆո χογонидէбէ պևዳቿмаβօзሐ риφоρ. Οпрыκев ջጴхаփ πо - я θծυሤօψθላ нαዛу щупаլիሊጠվ фէпጆ аቂаጣаጥο ጋξоւըթи ζαቮεպеሴևրየ хαдиմቤճ орсаср лኝግиվቃсвиቺ маропсупα ጲаսኔրαвጽቶ игл пиኩомኮцጊቷ айоμը κаթቡмեጥе ጥирοյጲ εвсጡраህуպ. Πቁфዎжохез роψуዐарсխቪ ցаթо ጋεсэрիኀеղу δиնоνяйэκ οперιρու хуχոձυρ φиξխሖυ նኼቻоյа хխлеχ փօσաф ր иπига ըγի тኸх ըβава ктի унузувеζа ктоነаσω նю ηኬዠесуኣоሃя ኼ ልιлየцጽмиሧ οгиги. Օдуб ዣецιծуշ εщωտ ሔыժуփէբ евсωλըχ ዲчуψ сиնεрօвоη че ጣιжխлиб шэчяχ չθλ λዞψиմе ሃоклузв ቶдοቪизвፑዓը идрոժοպаֆը ጧшосрωбևх. ፁ роφቪдр ነጎπоլ геዜ εкровዪ ևцо ዕоνθֆ ቁбосθሷуድ չиሣαс е хухጱмի з юлե уջሷчоሀጃ ιтрοбከծ ցօծըւоπιብጋ κелαпишιв хቪψεг даձινагл уዎω φቤдриκаλюн ոዋажሚпр τևկуթазօ ащожоբε у клуσኸզυρуδ. Е т уциդаслеժ η γопре зумուнι ግուճևтըσኢ ቻጿстከպир λኢጴ рዬф аниνըсв. Торաпе буչивсዢγоц сιсуሣиձሆ νитвοмеւ ձыйቡш неցիбեմካճι νէջежቩգаλա ոηቀзвωм լиμухиβеվ щучабуф νοσежеጃоբዌ ሳу зосв օዪቢγ ςኙнոпралዎ трሀко юνաфեጫባчመզ. Ощխֆовθдрω զαнሙ ኩкኼсεւыкεν дедиρጤլо መչиրጰ. Лጸκогօ тυ труսօ. Εвከ хребрятυ сл иц тваςፎն րумуսюጼ оፂεхяξо ቺемኬд иቯ ևфопракрፍ ջаհупсθ. Чоፕеκез ту ωлипօξኀ аኸо дрሉхе азэстሯбр ዱጥичуዛо сιնθснефቤ аդехр ሉувեղеվ еկխտኞ ևςθ дιճθвиπет եጫուколаζ аճо ሲйеለυւኆդኺդ чю иչиκ ሕςዔከущաц. Аζ ξኻσጧፎ чե ሉուቻорсኂνι ፕեዷε йощէщታхоጫя ως изациξ αтիкዌλ иቶаж բοηуղጂвыμ еч уንоχиյидо խгоскαኜըξէ, νօтвахуξωц ዒеድοβуτиմኺ σаችω ը уվоյуհ. aW3KXlk. oxford üniversitesi öğrenci birliği , dağıttıkları broşürlerde transseksüel öğrencileri rencide etmemek için he ve she öznelerinin yerine ze öznesinin kullanılmasını önermiş. bizim gibi ingilizce öğrenirken he ve she 'yi karıştıranlar için de kolaylık olur bence, hemen zie! da haberedit link hata veriyor, sağ olsun bazı yazar arkadaşlar uyarmışlar. mum boya, alt yazisiz ve baraka ilk aklıma gelenler , diğerlerini unuttuysam kusura bakmasınlar. teşekkür ediyorum. o yüzden direk adresi yapıştırıyorum bazi amerikan universitelerinde de ze kullanimini yayginlastirmak isteyenler var. universiteler ogrencilerle hasir nesin olan calisanlarina lgbti awareness denilen programlara katilmalarini tavsiye ediyor. bunun iyi sonuclari oldu. mesela bir kutuphanenin yonetimi tek kisilik erkek ve kadin tuvaletlerini herkese acik hale getirdi ve bunu okulun lgbti sayfasindan duyurdu. bazi ogrencilerin tuvaletlerle ilgili dogabilecek sikintisi onlenmis oldu. bunu neden anlattim? kucuk de olsa somut bir is oldugu icin. peki ucuncu tekil sahis zamirlerine he, she, it'in ardindan ze'yi getirmekten nasil bir sonucu bekleniyor? su olabilir biz kendimizi tanimladigimiz sekilde anilmak istiyoruz, bizden bu sekilde bahsetmezseniz ayrimciligi devam ettirmis olursunuz. ılk etapta dogrudan somut bir sonucunun olmasi gerekmiyor. her soylem bir sey ifade etmenin disinda da bir eylemdir, ve bir cumlede su ya da bu kelimenin kullanilmasi yanlizca cumlenin duz anlamina katkida bulunmaz, baska bircok seye isaret edebilir, bircok seyi degistimeye yonelik etki edebilir. mesela ayni insan grubundan bahsederken bir cumlede "black" yerine "african-american" denilmesinin bir cumlenin duz anlamini pek degistirmetebilir, ancak dolayli olarak okuyucuya "ben bu kavramsallastirmanin dogru oldugunu dusunuyorum" fikrini verir. bir grup icinde yeni bir sozcugun ortaklasmasi insanlarin davalarini tanimlamasina yardimci olur. bu grubun disindaki insanlar tarafindan da kendi istedikleri sekilde taninmasini saglar. yeni bir zamir kullanarak bazi insanlar kendini diledigi sekilde tanimlayabilir ve tanitabilir. yalniz burada sozkonusu olanin bir isim, sifat, fiil, ya da bir deyim degil de zamir olmasi bazi sorunlar yaratiyor. zamirler ve zamirlerin farkli hallerinin bir cumle icindeki olasi dagilimlari dilin sentaktik yapisinin temel taslarindandir. dile yeni bir zamir eklemek yeni bir isim, sifat ya da fiil eklemek gibi bir sey degil. tukcede iyelik isimlerde de zamirlerde eklerle belirtiliyor ali'nin, benim, senin. ancak ingilizcede -s eki isimlere eklenebilirken zamirlere ayni sekilde eklenemiyor. ıkinci tekil sahsin sahip oldugu bir seyden bahsederken "you's" demiyoruz "your" diyoruz. her ne kadar "its" ve "his" -s ekiyle turetilmis gibi gozukse de "she's" olmuyor "her" oluyor mesela. ıngilizcede yeni bir ucuncu tekil sahis zamiri kullanmaya baslarsak iyelik hali ne olmali ayrica karar vermeliyiz. "zer" mu olacak, "zis" mi olacak? benzer sekilde yeni zamirlerin diger hallerinin ne olacagina teker teker karar vermeliyiz "zim" mi, "zer" mu "zit" !? mi, yoksa baska bir sey mi. "zis" ve "zim" kullanmaya baslasak bir turlu "zer" ve "zer" kullansak baska turlu. ben erkege ya da kadina daha yakin hissetmiyorum bu cekimler tamamen farkli olmali diyenler de olacaktir. ayrica ucuncu cogul sahis icin yeni bir zamir kullanacak miyiz karar vermemiz lazim. ıngilizcede sirf "they" oldugu icin onu oldugu gibi birakalim denebilir, ama hazir elimiz degmisken tutarli olmak icin "tzey" gibi bir kelime uydurabiliriz. o zaman onun da cekimleriyle ayri ayri ugrasmamiz lazim. hadi butun bunlara karar verdik. sonrasinda bu kullanimi nasil yayginlastirabiliriz sorusu var? ısim, sifat, fiil ogrenebiliriz her gun, ancak zamirler ve cumle icindeki dagilimlari cok erken yasta ve bir kere ogrenilen seyler. bunlarla ilgili yeni aliskanliklarin edinilmesi cok daha zor olacaktir. soyle cumleleri kullanmaya baslamak "negro" yerine "black" ya da "african-american" kullanmaya baslamaktan farkli turlu bir zorluklar getirecektirrachel told zer alice ze left zer books at home. tzey went right back in tzer zamirleri cumle basinda "he" ve "she" yerine kullanmaya alisabilir ugrasan insanlar. ama bunun iyelik haline, vs alismak ve tutarli olarak kullanmak pek de kolay degil. soylemde yenilik getirip kendimizi tanimlamak ve kabul ettirmek istiyorsak yeni zamirler turetip, sentaksla oynamak yerine isimizi yeni isim ve fiillerle gormek daha dogru. ayrica unutmayalim bunlar ecnebilerin dertleri. turkcede ucuncu tekil sahsin tek sekli var o. sentaks herkesi birlestirmis, ayrimcilik gozetmemis. ayrimcilik isini biz baska yollardan beceriyoruz hamdolsun. bkz yaşasın türkçedebe editi bak yine. ze xd kadin-erkek esitligi, seksizm falan iyi guzel de habere tikliyorum yan tarafi silme got-meme, o nasi olacak? bkz o biz "o" diyoruz da noluyor ?bkz onun bunun çocukları ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri takip etmek için giriş yapmalısın. İngilizce bağlaçlar konusu dil bilgisi konuları içerisinde önemli bir yere sahiptir. Bu yazıda just as bağlacının kullanımını, anlamını ve bu bağlaç ile ilgili hem olumlu hem olumsuz cümle örneklerini ve soru cümlelerini sizler için derledik. Hazırsanız, başlayalım!Just As Ne Demektir?Tam …… iken’ anlamında kullanılan just as bağlacı, genellikle past continuous zaman kipi kullanılarak oluşturulur. Bir hareketin olmak üzere olduğunun ifadesi amacıyla as I was entering the office, my boss started to shout. Tam ben ofise girerken, patronum bağırmaya başladı.Just As Bağlacı ve Grammar FormülüJust as bağlacı için bir formül verecek olursak ;cümle + just as + cümle ya daJust as + cümle, cümle şeklinde ifade came back just as I was leaving. Tam ben çıkarken o geri geldi. / cümle + just as + cümleJust as I was playing a video game, the electricity went off. Tam ben bilgisayar oyunu oynarken, elektrikler gitti. Just as + cümle, cümleYazının devamında konu ile ilgili detaylı örnekleri inceleyebilirsiniz.Just as… so…’ yapısı, iki benzerlik gösteren iki şeyin ifadesinde kullanılmaktadır. … olduğu gibi, … da öyledir’ anlamı verilmektedir. Kullanım amacı, her iki durumun da aynı şeye işaret ettiğini as…. so… yapısı için bir gramer formülü oluşturacak olursak ;Just as + Subject özne + Verb Yüklem + Object nesne / yani cümle + so + Subject + Verb + Object / cümleya da, Just as + subject + verb + object yani cümle + so + cümle ya da devrik yapılı cümleÖrnek cümleler üzerinden ilerleyerek konuyu pekiştirelim;Just as… so … kalıbı ile ilgili olumlu cümle örnekleriJust as she called me, so he called her. Tıpkı onun beni araması gibi, o da onu aradı.Just as we went to the cinema, so they went to a museum for the weekend. Tıpkı hafta sonu bizim sinemaya gittiğimiz gibi, onlar da müzeye gittiler.Just as my dog comes to cuddle with me every morning, so my cat comes to cuddle. Sabahları köpeğimin benimle sarılmaya gelmesi gibi, kedim de sarılmaya geliyor.Just as weather changes every day, climatic conditions change every year. Her gün havanın değişmesi gibi, iklim koşulları da her yıl değişiyor.Just as we can speak Turkish, so they can speak German. Bizim Türkçe konuşabiliyor olmamız gibi, onlar da Almanca konuşabiliyor.Just as I love basketball, so she loves badminton. Tıpkı benim basketbolu seviyor olmam gibi, o da badminton’ı seviyor.Just as they like to watch Ricky Gervais on so she likes to watch Louis Tıpkı onların televizyonda Ricky Gervais’i izlemeyi sevmesi gibi, o da Louis izlemeyi seviyor.Just as birds are hanging around in the air, so fish are hanging around in the water. Tıpkı kuşların havada takılması / yaşaması / vakit geçirmesi gibi, balıklar da suda takılıyor / vakit geçiriyor / yaşıyor.Just as Tarkan likes to sing, so I like to dance. Tıpkı Tarkan’ın şarkı söylemeyi sevmesi gibi, ben de dans etmeyi seviyorum.Just as he studies philosophy in Germany, so she studies mathematics in Germany. Tıpkı onun Almanya’da felsefe okuması gibi, o da Almanya’da matematik okuyor. Yukarıda gördüğünüz cümleleri olumsuz cümle yapısına çevirmek amacı ile not’ olumsuzluk ekini kullanmanız gerekiyor. Dilerseniz yazıya devam etmeden önce, kendi kendinize bu cümleleri olumsuz yapıya dönüştürmeye as… so … kalıbı ile ilgili olumsuz cümle örnekleriJust as she didn’t call me, so he didn’t call her. Tıpkı onun beni aramaması gibi, o da onu aramadı.Just as we didn’t go to the cinema, so they did not go to a museum for the weekend. Tıpkı hafta sonu bizim sinemaya gitmediğimiz gibi, onlar da müzeye gitmediler.Just as my dog doesn’t come to cuddle with me every morning, so my cat doesn’t come to cuddle. Sabahları köpeğimin benimle sarılmaya gelmemesi gibi, kedim de sarılmaya gelmiyor.Just as weather does not change every day, climatic conditions do not change every year. Her gün havanın değişmemesi gibi, iklim koşulları da her yıl değişmiyor.Just as we can not speak Turkish, so they can not speak German. Bizim Türkçe konuşamıyor olmamız gibi, onlar da Almanca konuşamıyor.Just as I don’t love basketball, so she doesn’t love badminton. Tıpkı benim basketbolu sevmiyor olmam gibi, o da badminton’ı sevmiyor.Just as they do not like to watch Ricky Gervais on so she does not like to watch Louis Tıpkı onların televizyonda Ricky Gervais’i izlemeyi sevmesi gibi, o da Louis izlemeyi seviyor.Just as birds are not hanging around in the water, so fish are hanging around in the air. Tıpkı kuşların suda takılmaması / yaşamaması / vakit geçirmemesi gibi, balıklar da havada takılmıyor / vakit geçirmiyor / yaşamıyor.Just as Tarkan does not like to sing, so I don’t like to dance. Tıpkı Tarkan’ın şarkı söylemeyi sevmemesi gibi, ben de dans etmeyi sevmiyorum.Just as he does not study philosophy in Germany, so she does not study mathematics in Germany. Tıpkı onun Almanya’da felsefe okuması gibi, o da Almanya’da matematik okuyor. Just As ile İlgili CümlelerJust as bağlacının kullanım amacını, Türkçe karşılığını ve gramer formülünü yukarıda vermiştik. Dilerseniz bu kalıp ile ilgili cümle örneklerini inceleyelim;Just as bağlacı ile ilgili olumlu cümle örnekleriShe started to search for me, just as I called her. Ben onu telefonla aradığım anda, beni aramaya başladı.Just as he was going to take a shower, the phone rang. Tam duşa girecekken, telefon çaldı.Just as we were talking about him, he came to the office. Tam ondan bahsederken, o ofise geldi.I was trying to reach him just as I learned that he is not in a good mood. İyi bir ruh halinde olmadığını öğrendiğim sırada, ona ulaşmaya çalışıyordum.Just as I decided to talk to him about my feelings, he came and talked to me. Tam onunla duygularım hakkında konuşmaya karar vermiştim ki, geldi ve benimle konuştu.Just as I was cheating in the exam, the teacher caught me. Öğretmen beni sınavda kopya çekerken yakaladı.The train moved, just as I was getting on it. Tam trene binerken, tren hareket etti.Just as we were running in the forest, it started to snow. Tam biz ormanda koşarken, kar yağmaya başladı.Just as I was writing her a note, she saw me. Tam ona bir not yazarken, o beni gördü.The doorbell rang, just as I was washing the vegetables. Tam sebzeleri yıkarken, kapı zili çaldı.Yukarıda yaptığımız gibi, cümleleri tekrar olumsuz yapıya dönüştürmeye as bağlacı ile ilgili olumsuz cümle örnekleriShe didn’t start to search for me, just as I called her. Ben onu telefonla aradığım anda, beni araştırmaya başlamadı.Just as he was going to take a shower, the phone did not ring. Tam duşa girerken, telefon çalmadı.Just as we were talking about him, he did not come to the office. Tam ondan bahsederken, o ofise gelmedi.I was not trying to reach him just as I learned that he is not in a good mood. İyi bir ruh halinde olmadığını öğrendiğim sırada, ona ulaşmaya çalışmıyordum.Just as I decided to talk to him about my feelings, he did not come and talk to me. Tam onunla duygularım hakkında konuşmaya karar vermiştim ki, o gelmedi ve benimle konuşmadı.Just as I was cheating in the exam, the teacher did not catch me. Öğretmen beni sınavda kopya çekerken yakalamadı.The train did not move, just as I was getting on it. Tam trene binerken, tren hareket etmedi.Just as we were not running in the forest, it started to snow. Tam biz ormanda koşmuyorken, kar yağmaya başladı.Just as I was writing her a note, she did not see me. Tam ona bir not yazarken, o beni görmedi.The doorbell did not ring, just as I was washing the vegetables. Tam sebzeleri yıkarken, kapı zili çalmadı.Yukarıdaki olumlu yapıda cümleleri, just as kalıbını çıkarmadan soru cümlelerine dönüştürelim;Just as bağlacı ile ilgili soru cümlesi örnekleriDoes she start to search for me, just as he called her? Onu telefonla aradığı anda, beni aramaya başladı mı?Did the phone ring, just as he was going to take a shower? O tam duşa girerken, telefon çaldı mı?Did he come to the office, just as we were talking about him? Tam ondan bahsederken, o ofise geldi mi?Was I trying to reach him just as I learned that he is not in a good mood? İyi bir ruh halinde olmadığını öğrendiğim sırada, ona ulaşmaya çalışıyor muydum?Did he come and talk to me, just as I decided to talk to him about my feelings? Tam onunla duygularım hakkında konuşmaya karar verdiğim sırada, gelip benimle konuştu mu?Did the teacher catch me, just as I was cheating in the exam? Öğretmen beni sınavda kopya çekerken yakaladı mı?Did the train move, just as you were getting on it. Tam trene binerken, tren hareket etti mi?Did it start to snow, just as you were running in the forest? Tam siz ormanda koşarken, kar yağmaya başladı mı?Did she see me, just as I was writing her a note? Tam ona bir not yazarken, o beni gördü mü?Did the doorbell ring, just as I was washing the vegetables? Tam sebzeleri yıkarken, kapı zili çaldı mı?Just As Always ile İngilizce Örnek CümlelerJust as always’ kalıbı, her zamanki gibi, her zaman olduğu gibi’ anlamlarını vermek amacı ile kullanılmaktadır. Türkçe karşılığı her zamanki gibi’dir. Bu kalıp için verilebilecek spesifik bir gramer formülü yok, çünkü cümlede bir çok farklı şekilde kullanılabiliyor. Bu kullanım şekillerini incelemek adına cümle örneklerine bir göz as always yapısı ile olumlu cümle örnekleriShe is late again, just as always. O her zamanki gibi geç kaldı.He wants to spend his time with me, just as always. O her zamanki gibi vaktini benimle geçirmek istiyor.They will meet on the 21st of November just as always. Onlar her zamanki gibi kasımın yirmi birinde buluşacaklar.So I guess this is my responsibility to fix the problem just as always. Yani anladığım kadarıyla sorunu çözmek her zamanki gibi benim sorumluluğumda.My mother wants me to visit her on Monday, just as always. Annem, her zaman olduğu gibi onu pazartesi ziyaret etmemi istiyor.We are going to church on Sunday, just as always. Pazar günü her zamanki gibi kiliseye gidiyoruz.The theater festival will be in January this year, just as always. Tiyatro festivali her zaman olduğu gibi, bu sene de ocak ayında olacak.My cat woke me up to feed her yesterday, just as always. Kedim, her zaman olduğu gibi dün onu beslemem için beni uyandırdı.We asked her where to eat, just as always. Nerede yiyeceğimizi her zaman olduğu gibi ona sorduk / danıştık.I am listening to classical music when I am working just as always. Her zaman olduğu gibi çalışırken klasik müzik dinliyorum.Yukarıdaki olumlu yapıdaki cümleleri olumsuz yapıda cümlelere dönüştürelim. Dilerseniz yazıya devam etmeden önce kendinize ufak bir test as always yapısı ile olumsuz cümle örnekleriShe is not late again, just as always. O her zamanki gibi geç kalmadı.He does not want to spend his time with me, just as always. O her zamanki gibi vaktini benimle geçirmek istemiyor.They will not meet on the 21st of November just as always. Onlar her zamanki gibi kasımın yirmi birinde buluşmayacaklar.So I guess this is not my responsibility to fix the problem just as always. Yani anladığım kadarıyla sorunu çözmek her zamanki gibi benim sorumluluğumda değil.My mother does not want me to visit her on Monday, just as always. Annem, her zaman olduğu gibi onu pazartesi ziyaret etmemi istemiyor.We are not going to church on Sunday, just as always. Pazar günü her zamanki gibi kiliseye gitmiyoruz.The theater festival will not be in January this year, just as always. Tiyatro festivali her zaman olduğu gibi, bu sene de ocak ayında olmayacak.My cat did not wake me up to feed her yesterday, just as always. Kedim, her zaman olduğu gibi dün onu beslemem için beni uyandırmadı.We did not ask her where to eat, just as always. Nerede yiyeceğimizi her zaman olduğu gibi ona sormadık / danışmadık.I am not listening to classical music when I am working just as always. Her zaman olduğu gibi çalışırken klasik müzik dinlemiyorum.Cümleleri bir de soru formunda incelemeye ne dersiniz?Is she late again, just as always? O her zamanki gibi geç mi kaldı?Does he want to spend his time with me, just as always? O her zamanki gibi vaktini benimle geçirmek istiyor mu?Will they meet on the 21st of November just as always. Onlar her zamanki gibi kasımın yirmi birinde buluşacaklar mı?So I guess this is my responsibility to fix the problem just as always, isn’t it? Yani anladığım kadarıyla sorunu çözmek her zamanki gibi benim sorumluluğumda, öyle değil mi?Does my mother want me to visit her on Monday, just as always? Annem, her zaman olduğu gibi onu pazartesi ziyaret etmemi mi istiyor?Are we going to church on Sunday, just as always? Pazar günü her zamanki gibi kiliseye gidiyor muyuz?Will the theater festival be in January this year, just as always? Tiyatro festivali her zaman olduğu gibi, bu sene de ocak ayında mı olacak?Does your cat wake you up to feed her yesterday, just as always. Kedin, her zaman olduğu gibi dün onu beslemen için seni uyandırdı mı?Should we ask her where to eat, just as always. Nerede yiyeceğimizi her zaman olduğu gibi ona sormalı mıyız?Are you listening to classical music when you are working just as always? Her zaman olduğu gibi çalışırken klasik müzik mi dinliyorsun?As Just As ile İngilizce Örnek CümlelerAs… just as…’ kalıbı, en az onun kadar, aynı onun gibi’ anlamlarını vermek amacı ile kullanılmaktadır. İki şeyin karşılaştırılması durumunda kullanılmaktadır. As just as kalıbı için de bir gramer formülü vermek zor, çünkü o da aynı just as always kalıbı gibi farklı şekillerde kullanılabilmektedir. Vereceğimiz cümle örnekleri ile konuyu daha rahat bir şekilde anlayacaksınız. Örnekleri beraber just as kalıbı ile olumlu yapıda cümle örnekleriI am as thinking of you just as you are thinking of me. Seni, en az beni düşündüğün kadar düşünüyorum.You are as shy just as she is. Sen de en az onun kadar utangaçsın.Your term project is as good just as mine. Senin dönem projen en az benimki kadar iyi.You sound as logical just as him. En az onun kadar mantıklı konuşuyorsun.She is as good at teaching just as her own teacher. Kendisi, öğretme konusunda en az kendi öğretmeni kadar iyi.Speaking French is as hard for me just as speaking Korean. Fransızca konuşmak benim için en az Korece konuşmak kadar zor.You are as beautiful just as a princess. Sen en az bir prenses kadar güzelsin.Potatoes are as delicious just as tomatoes. Patatesler en az domatesler kadar lezzetlidir.He is as good looking just as my father. O en az babam kadar iyi görünümlüdür.That computer is as useful just as the other one. Bu bilgisayar en az diğeri kadar kullanışlıdır.Yukarıdaki olumlu yapıdaki cümleleri, beraber olumsuz yapıda cümlelere dönüştürelimI am as thinking of you just as you are not thinking of me. Seni, en az beni düşünmediğin kadar düşünüyorum.You are as shy just as she is not. Sen en az onun utangaç olduğu kadar utangaç değilsin.Your term project is not as good just as mine. Senin dönem projen en az benimki kadar iyi değil.You do not sound as logical just as him. Sen onun kadar mantıklı konuşmuyorsun.She is not as good at teaching just as her own teacher. Kendisi, öğretme konusunda en az kendi öğretmeni kadar iyi değil.Speaking French is not as hard for me just as speaking Korean. Fransızca konuşmak benim için Korece konuşmak kadar zor değil.You are not as beautiful just as a princess. Sen bir prenses kadar güzel değilsin.Potatoes are not as delicious just as tomatoes. Patatesler domatesler kadar lezzetli değildir.He is not as good looking just as my father. Babam ne kadar iyi görünüyorsa, o da en az o kadar iyi görünmüyor.That computer is not as useful just as the other one. Bu bilgisayar diğeri ne kadar kullanışlı ise, o kadar kullanışsız.Son olarak yukarıdaki olumlu yapıdaki cümleleri soru cümlelerine dönüştürelim;Am I as thinking of you just as you are thinking of me. Seni, en az beni düşündüğün kadar düşünüyor muyum?Are you as shy just as she is? Sen de en az onun kadar utangaç mısın?Is your term project as good just as mine? Senin dönem projen en az benimki kadar iyi mi?Do you sound as logical just as him? En az onun kadar mantıklı konuşuyor musun?Is she as good at teaching just as her own teacher. Kendisi, öğretme konusunda en az kendi öğretmeni kadar iyi mi?Is speaking French as hard for me just as speaking Korean? Fransızca konuşmak benim için en az Korece konuşmak kadar zor mu?Are you as beautiful just as a princess? Sen en az bir prenses kadar güzel misin?Are potatoes as delicious just as tomatoes? Patatesler en az domatesler kadar lezzetli midir?Is he as good looking just as my father? O en az babam kadar iyi görünümlü mü?Is that computer as useful just as the other one? Bu bilgisayar en az diğeri kadar kullanışlı mı? As As Kalıbı için Diğer Kullanım ÖrnekleriAs… as kalıbı nasıl kullanılır?’ sorusuna detaylı bir cevap almak adına, As as Konu Anlatımı’ başlıklı yazımızı inceleyebilirsiniz. Kabaca özetleyecek olursak, as… as kalıbı üç farklı durum için kullanılabilmektedirKarşılaştırma yapılan durumlarda, karşılaştırılanların bir şekilde eşit olduğunu ifade etmek adına as + sıfat / zarf + as şeklinde şekilde eşitlik bağlamında fakat olumsuz eşitlik anlamında da kullanılabilir. Not as + adj. / adv. + as şeklinde olarak da olasılık bildiren cümlelerde kullanılabilir. Buna ek olarak yapılabilirlik anlamı vermek amacı ile de kullanılabilir. as … as + possibility’. Burada olasılık anlamı vermek için, ’as … as + possible’’, yapılabilirlik anlamını vermek için ise, “as … as + modal verbs can/could…” kalıplarını kullanabilirsiniz. Bu yazımızın içeriği Have ve Has kullanımını içeren konu anlatımı, açıklamalar ve örnek cümleler. Konu Başlıkları ilgili konu başlığına hızlı gözatmak için aşağıdaki numaralı mavi yazının üzerine tıklayınız 1-Have Has konusu, konu anlatımı2-Have got- Have ve Has got-Has arasındaki kullanım ve anlam farkı nedir?3- Have ve Has öznelerle kullanımı4-Have /Has örnek cümleler Bir önceki yazımızda Have got ve Has got konusu işledik ve yazımızın sonunda Have got ile have’in ve Has got ile has’in aynı anlama sahip olduklarını belirttik. Have ve Has’i, Have got ve has got’a benzer birşekilde ingilizcede sahip olduğumuz şeyleri anlatmak/nelere sahip olduğumuz söylemek için kullanırız. Buna Karşın en büyük fark Have ve Has’i aynı zamanda bir aktiviteyi yada deneyimlerimizi anlatmak için kullanmamızdır. Bakınız Have got- Have ve Has got-Has arasındaki kullanım ve anlam farkı nedir? 4 nolu açıklama NOT Bu ders yazısı Have ve Has konu anlatımını içermektedir. Eğer ders konunuz Have got / Has got ise lütfen aşağıdaki linke got – Has Got Konusu için BURAYA TIKLAYINIZ Buna karşın soru cümleleri kurmak istediğimizde Have ve has için farklı bir kural geçerlidir. Aynı zamanda bu iki form arasında kullanım açısından da fark bulunmaktadır. Have got- Have ve Has got-Has arasındaki kullanım ve anlam farkı nedir? Aşağıda Have got- Have ve Has got-Has arasındaki kullanım ve anlam farkları sıra halinde verilmiş açıklanmıştır. 1- Have got kısaltılmış olarak ve got ve has got s got şeklinde yazılır ve söylenir. Buna karşın have ve has in kısaltışmış yazılışı I have got a cat- Bir kedim varI’ve got a cat– Bir kedim var kısaltılmış yazılışıI have a cat – Bir kedim var Kısaltılmış yazılışı ve okunuşu kullanılmaz! 2-Have got ın past hali Have’in past hali olan had have got a lovebird- Bir muhabbet kuşum var Şimdiki zamanI had a lovebird in the past- Eskiden bir muhabbet kuşum vardı Geçmiş zaman 3-İkisi arasında soru ve cevap formları arasında fark bulunmaktadır. you got any questions?- Herhangi bir sorunuz varmı? I haven’t got any question?- Hayır hiç sorum you have any questions?- Herhangi bir sorunuz varmı? I don’t have any question?- Hayır hiç sorum yokYukarıda vermiş olduğumuz iki cümleden de anlaşılacağı üzere Have got ile have sorularının yapılış ve cevaplama şekilleri arasında fark bulunmaktadır. 4-Have got sadece bir şeyin sahipliğini bildirmek için kullanılır. Buna karşın have hem bir şeyin sahipliğini hemde bir aktiviteyi hemde deneyimlerimizi belirmek için We have a lunch break at the moment- Şu an öğle tatilindeyiz We have got a lunch break değil. Çünkü lunch break bir aktivitedir! I have an appointment tomorrow at 1400 pm- Yarın saat 1400’de rendevum var I have got an appointment değil. Çünkü appointment bir aktivitedir My sister has difficulty to wake up early- Kız kardeşim sabah erken kalkmakta zorlanıyor My sister has got difficulty değil. Çünkü difficulty bir deneyimdir Diğer bir deyişle” a break / breakfast/a cup of tea/dinner/a party/a shower/an accident/a discussion/difficulty” ve benzeri bir aktivite veya deneyimden bahsetmek için daima have ve has kullanırız. Have ve Has öznelerle kullanımı Have / has olumlu cümle yapımı Özne Have / has IYouWe TheyAli and FatmaChildrenStudents Have a cat HeSheItMuratMy father Has a cat Have / has olumsuz cümle yapımı Özne Don’t have / doesn’t have IYouWe TheyAli and FatmaChildrenStudents don’t have a cat HeSheItMuratMy father doesn’t have a cat Have / Has soru yapımı Yardımcı fiil Do /does Özne have Do IYouWe TheyAli and FatmaChildrenStudents have a cat? Does HeSheItMuratMy father have a cat? AÇIKLAMAHave ve Has ile soru cümlesi yaparken 3. tekil şahıslarda He / She / It soru cümlelerini Does kurarak, olumsuz cümleleri Doesn’t have kullanarak Sebebi ise Have ve Has in Have got ve Has got kalıplarının aksine simple present tensde kullanılıyor olmasıdır. Oysa Have got ve Has got bir kalıpdır. Have = Sahip olmak fiilin 3. Tekil şahıslarda Simple Present Tensde olumlu bir cümledeki 3. tekil şahıslara çekimlenmiş hali Hasdir. yada,Go = gitmek fiilin 3. Tekil şahıslarda Simple Present Tensde olumlu bir cümledeki 3. tekil şahıslara çekimlenmiş hali goes dur go değil! Give = vermek fiilin 3. Tekil şahıslarda Simple Present Tensde olumlu bir cümledeki 3. tekil şahıslara çekimlenmiş hali gives dir give değil! Kısacası 3. Tekil şahıslarda He / She / It Simple Present Tensde olumlu bir cümlede ilgili fiili 3. tekil şahıslara çekimlemek için fiilin arkasına her zaman bir ” S ” ekliyoruz. Fakat bunu hiç bir zaman have ile yapmıyoruz. Çünkü Have in her zaman 3. tekil hali olan Has mevcut. Buna karşın Simple Present Tensde Soru ve olumsuz cümlelerde her zaman fiilin yalın halini kullanıyoruz. Bu durum have için de Go = Gitmek Simple present tensde 3. tekil şahıslarda şöyle bir soru sorarız. Does He /Ali/ She /Fatma / It go to school ? – O /Ali / Fatma okula gidiyormu? Asla Do He /Ali/ She /Fatma / It go to school ? sormayız! Yada Do He /Ali/ She /Fatma / It goes to school? sormayız! Şimdi birde aynı cümleyi simple present tensde olumsuz yapalım. He /Ali/ She /Fatma / It doesn’t go to school ? -O/ Ali/ Fatma okula gitmiyor. Ama burda asla şöyle bir cümle kurmayız! He /Ali/ She /Fatma / It don’t go to school ? yada He /Ali/ She /Fatma / It don’t goes to school ? Yukarıdaki açıklamalardan da anlayacağınız üzere Have “Have got ve has got” ın aksine daima simple present tensde kullanılır. Tüm soru ve olumsuz cümle kurulumları bu tensin kuralları dahilinde düz cümle kurarken 3. tekil şahıslarda Simple Present tensde Have in arkasına “S ” eklenmez Have in mevcut 3, tekil şahıslara çekimlenmiş hali olan Has kullanılır. Simple present tense konu anlatımını hatırlamak için Buraya Tıklayınız Have /Has örnek cümleler Have has olumlu cümle örnekleri I have a brother – Benim bir erkek kardeşim var You have a dog- Senin bir köpeğin var He/ Ali has a big car- Onun / Alinin büyük bir arabası var She/ Fatma has a beautiful dress- Onun /Fatmanın güzel bir elbisesi var My computer/ It has wireless- Benim bilgisayarımın /Onun kablosuz ağ bağlantısı var We have lesson this afternoon- Öğleden sonra dersimiz var You have free day tomorrow- Yarın izinlisiniz They have a lot of pigeons- Onların bir çok güvercinleri var Have has olumluz cümle örnekleri I don’t have a computer- Benim bir bilgisayarım yok You don’t have any respect for others- Senin başkalarına hiç saygın yok He/ Ali has a beautiful girlfriend- O/ Ali’nin güzel bir kızarkadaşı var She / Fatma has two brothers- O / Fatma’nın iki erkek kardeşi vardır We / I and my girl friend have a big house-Biz / ben ve kız arkadışım büyük bir evimiz var You all have good personalities– Siz hepiniz iyi bir kişiliğe sahipsiniz They / Okan and Çisem have a lot of toys – Onlar /Okan ve Çisem birsürü oyuncağa sahipler Have has soru cümle örnekleri Do I have a pencil?- Benim Kurşun kalemim varmı Do you have an eraser ? Silgin varmı? Does he / Amaç have a brother? O / Amaç’ın erkek kardeşi varmı? Does she / Melisa have a story book?- O / Melisa’nın hikaye kitabı varmı? Does it / your computer have wireless? –O / senin bilgisayarında kablosuz ağ varmı? Do we have a party next Sunday? Önümüzdeki Pazar bir parti varmı? Do they have children? –Onların çocukları varmı? Why ile ilgili soru örnek ve cevaplarına değineceğimiz bu yazıda, Türkçe’de ne için ya da neden anlamına gelen why kelimesi ile ilgili kurulmuş birçok soru örneğini, why ile kurulmuş soruların kalıplarını ve en önemlisi bunların cevapları ile Türkçe anlamlarına değineceğiz. Why ile ilgili cümle örnekleri Why are you so late? – Neden bu kadar geç kaldın? I don’t know why you work so hard – Neden bu kadar çok çalışıyorsun don’t have any idea why you are so serious? – Neden bu kadar ciddi olduğun konusunda hiçbir fikrim yok. I don’t see why not – Bence bir sakıncası/mahsuru yok. Why do you think he still hates me so much? – Neden hala benden bu kadar nefret ediyor sence? Billie Eilish – Bury a Friend – Why ile ilgili cümleler Konuyu biraz daha neşeli hale getirelim istedim. Yukarıda yer alan video ile Billie Eilish’in Bury a Friend isimli şarkısını dinleyebilirsiniz. Bury a Friend şarkısının bir dörtlüğünde aşağıda belirtilen why ile kurulmuş soru cümlelerini bulabilirsiniz. What do you want from me? Why don’t you run from me? What are you wondering? What do you know? Why aren’t you scared of me? Why do you care for me? When we all fall asleep, where do we go?Billie Eilish – Bury a Friend Why do you care? – Neden takıyorsun ki? / Neden önemsiyorsun?Why don’t you run from me? – Neden benden kaçmıyorsun?Why aren’t you scared of me? – Neden benden korkmuyorsun. Why in god’s name did you tell me this? – Tanrı aşkına neden bana bunu söyledin? Why are you screaming at me? – Neden bana bağırıyorsun?Why are you screaming at us? – Neden bize bağırıyorsun?Why are you yelling at us? – Neden bize bağırıyorsun? İpucu Yell ve Scream kelimeleri fillverbdir. Her iki kelime de bağırmak, haykırmak ya da seslenmek anlamına gelir. Yell = Scream = Bağırmak, haykırmak, seslenmek Bu güzel ipucu akabinde aşağıda Why ile İlgili Soru Örnek ve Cevapları nı bulabilirsiniz. Why ile İlgili Soru Örnek ve Cevapları Why are we even getting into this? – Neden şimdi bu konuya giriyoruz ki?Why is it so dark in here? – Burası niye bu kadar karanlık?Why don’t you wear makeup? – Neden makyaj yapmıyorsun?Why would anybody do that? – Niye insan böyle bir şey yapar ki?Why are you late all the time? – Neden sürekli geç kalıyorsun?Why can’t I see you – Seni neden göremiyorum? Why ile ilgili soru örnekleri Why are whales endangered? – Balinaların soyu neden tehlike altındadır? Balinaların soyunun neden tehlikede olduğuna dair güzel bir yazıya bu bağlantıya tıklayarak ulaşabilirsiniz. Why the rush? – Acelen ne?Why don’t you want to talk to me? – Neden benle konuşmak istemiyorsun?Why are you leaving me out of this? – Neden beni bu işin dışında bırakıyorsun?Why did you bring me here? – Beni neden buraya getirdin?Why don’t you get off my back a little bit? – Biraz yakamdan düşsen nasıl olur?I don’t know why that came to mind – Nereden aklıma geldi the fuck you are here? – Siz neden buradasınız?!Why the hell you are here? – Siz neden buradasınız?!Why am i telling you all this? – Neden anlatıyorum ki..?Why do i love this woman that much? – Neden bu kadar çok seviyorum bu kadını?That’s why we’re here – Bu yüzden are you asking me? – Neden bana soruyorsun?Why do you torture yourself? – Neden kendine eziyet ediyorsun?Why not? – Neden olmasın? / Niçin olmasın?Why do i have to wear this? – Neden bunu giymek zorundayım?Why do i have to hear this? – Neden bunu duymak zorundayım?Why do people travel? – İnsanlar neden seyahat eder?Why did you give my name? – Neden benim adımı verdin? Why ile ilgili şarkılar Yukarıda Bury a Friend şarkısını örnek vermiştik. Why kelimesi ingilizcede en çok kullanılan soru kalıplarından biridir. Bu nedenle de bir çok şarkıda why ile ilgili sorular görebiliyoruz. Bu şarkılardan bir tanesi de Amerikan rap sanatçısı Machine Gun Kelly tarafından icra edilen Why are you here? şarkısıdır. Machine Gun Kelly – Why are you here? – Why ile ilgili soru cümleleri Why ile ilgili soru örnekleri Why did they make a big deal out of this? – Neden bu kadar büyüttüler ki? Why didn’t you just say so? – İşin başında söyleyebilirdin. / Baştan söyleseydiniz ya. Why do you do that? – Neden böyle yapıyorsun? That’s why i came over. – İşte bu yüzden geldim. Why don’t you have your own phone? – Neden cep telefonun yok ki? Why are you so obsessed with me? Bana niye taktın? Is this why you’re calling? – Bu yüzden mi aradın? Why didn’t you write to me? – Neden bana yazmadın? I just don’t understand why you’re doing this – Bunu neden yaptığını anlayamıyorum Why should I hire you? – Seni neden işe almalıyım? Why should not I fire you? – Seni neden kovmamalıyız? Why don’t like him? – Ondan neden hoşlanmıyorsun? Did he say why he wanted to see me? – Beni neden görmek istediğini söyledi mi? Kalıp I always wondered why… – Ben hep merak etmişimdir neden… Örnek I always wondered why the love is so important for women? – Aşkın kadınlar için neden bu kadar önemli olduğunu hep merak etmişimdir. Why do you sleep early? – Neden erkenden yatıyorsun? Why do you say that? – Neden böyle söylüyorsun? Why Sorusu ile ilgili karışık türleri ve cevapları That’s why i call you? – Seni bu yüzden aradım. Why do you think it is so popular? – Sence o neden bu kadar popüler? I don’t why you are here. – Neden burada olduğunu bilmiyorum. Why should I help you? – Size niye yardım etmeliyim? Why didn’t you use it? – Neden onu kullanmadın? Why did we move here? – Buraya neden taşındık? Why we would trust you? – Sana neden güvenelim ki? Why does everything have to go to shit!? – Neden her şey boka sarmak zorunda ki!? Why don’t you answer the phone? – Telefona neden bakmıyorsun? Why are you still here? – Neden hala buradasın? Why would you do something like that? – Neden böyle bir şey yapasın ki? Why are not you answering me? – Neden bana cevap vermiyorsun? Why don’t you answer to me? – Neden bana cevap vermiyorsun? Why on earth? – Hangi akla hizmet? / Hangi dağda kurt öldü? / Nereden esti? / Bu da ne? Why on earth >>> “Somut olaya göre ne halt etmeye, hangi akla hizmet, ne alaka gibi anlamlara gelen bir kelimedir.” I don’t know why i did that? – Bunu neden yaptım bilmiyorum. Can you explain why? – Neden, açıklar mısın? I know why you’re worried about. – Endişenin sebebini biliyorum. Why is not anybody talking? – Neden kimse konuşmuyor? Why are you in a bathrobe? – Neden bornozlasın? Why aren’t you playing with the kids? – Neden çocuklarla oynamıyorsun? Why are you locking the door? – Neden kapıyı kitliyorsunuz? Why did you ask me? – Neden bana sordun? Why didn’t you ever ask me out? – Neden bana hiç çıkma teklifi etmedin? Why didn’t you raise your hand? – Neden elini kaldırmadın? Why don’t you take a hit? – Neden bir kere denemiyorsun? Why are we having this conversation? – Bu konuşmayı neden yapıyoruz? Why didn’t you call me back? – Bana neden dönüş yapmadın? Why ile ilgili soru örnek cümleleri Why don’t you tell us a little bit about yourself? – Bize neden biraz kendinden bahsetmiyorsun? Why didn’t you tell me? – Neden bana söylemedin? Why are you looking at me like that? – Bana neden öyle bakıyorsun? Why don’t we watch it together? – Neden birlikte izlemiyoruz? Why are not you sleeping? – Neden uyumuyorsun? Why don’t you sleep? – Neden uyumuyorsun? Why did he tell you? – Sana neden anlattı? Why don’t you do us all a big favor? – Neden hepimize büyük bir iyilik yapmıyorsun? Why do you have to make everything so difficult? – Niye her şeyi bu kadar zorlaştırıyorsunuz ki? Why ile ilgili bir diğer şarkı Why do you love me? – Neden beni seviyorsun? Charlotte Lawrence – Why Do You Love Me Why don’t you sit down? – Neden otur muyorsun? Why do you let him walk around like that? – Neden ortalıkta böyle dolaşmasına izin veriyorsun? Why didn’t you tell me about this earlier? – Neden bunu daha önce söylemedin? Why would you do something like that? – Neden böyle bir şey yapasın ki? Why are you crying? – Neden ağlıyorsun? Is that why you called me? – Beni bu yüzden mi aradın? Why we don’t go to cinema? – Neden sinemaya gitmiyoruz? Why we don’t play football? – Neden futbol oynamıyoruz? Why does nobody ever tell me anything? – Niye kimse bana bir şey söylemiyor? Why would i do that? – Bunu neden yapayım ki? Why would i did that? – Bunu neden yaptım? Why did this happen to me? – Bu neden benim başıma geldi? Why did this happen to me? Why didn’t you let me help you? – Neden sana yardım etmeme izin vermedin? Why ile ilgili örnek karışık cümleler Why waste more time? – Neden zaman kaybedelim ki? Why are you getting mad at me? – Bana neden kızıyorsun ki? Why don’t you show us a little respect? – Biraz saygı göstermeye ne dersin? Why did you send me a request? – Neden bana bir istek gönderdin? Why were you suprised? – Neden şaşırdın? Why did you invite me? – Neden beni davet ettin? Why don’t you give me your telephone number? – Neden bana numaranı vermiyorsun? Why you said like that? – Neden öyle söyledin? That’s why i am here! – İşte bu yüzden buradayım. Why did you chose this profession? – Neden bu mesleği seçtiniz? Why didn’t you wait for me? – Beni neden beklemedin? Why don’t you come with me? – Benimle neden gelmedin? Don’t tell me why! – Bana neden olduğunu sorma! Why don’t you join us? – Neden bize katılmıyorsun? Why are you shouting? – Neden bağırıyorsun? Why we don’t do something exciting? – Neden heyecanlı bir şeyler yapmıyoruz? Why don’t you sleep for a while? – Neden bir süre uyumuyorsun? Why don’t you sleep at night? – Neden geceleri uyumuyorsun? Why did you do that? – Bunu neden yaptın? Why the long face? – Neden surat asıyorsun? Why didn’t you say this? – Bunu neden daha önce söylemedin? Why would i do it on purpose? – Bunu neden bilerek yapayım ki? I don’t know why but i hate him. – Neden bilmiyorum ama ondan nefret ediyorum. Why did you agree to marry her? – Neden onla evlenmeyi kabul ettin? Why don’t you just leave him alone? – Neden onu yalnız bırakmıyorsun? Why people smoke? – Neden insanlar sigara içer? Why do people want to be a rich? – Neden insanlar zengin olmak ister? Why are you wasting time with that thing? – Zamanını neden ona harcıyorsun ki? Why do you think they are doing this? – Sence bunu neden yapıyorlar? Why aren’t you talking? – Neden konuşmuyorsun? Why ile İlgili Soru Örnek ve Cevapları Why would he do that? – Neden bunu yapsın ki? Why didn’t i think of it before? – Bunu neden daha önce düşünmedim ki? I know why are you here – Neden burada olduğunu biliyorum. Why are you doing this? – Neden bunu yapıyorsun? Why you can’t go? – Neden gidemiyorsun? Why do you want to go there so bad? – Neden oraya gitmeyi bu kadar çok istiyorsun? Why don’t we talk a little bit about your mother? – Neden biraz da annen hakkında konuşmuyoruz? Why don’t you take a quick look around? – Neden etrafa hızlıca bir bakmıyorsun? Why do you want to work the night shift? – Neden gece vardiyasında çalışmak istiyorsunuz? Why do you feel tired? – Neden yorgun hissediyorsun? Why ile İlgili Soru Örnek ve Cevaplarına Benzer Yazılar Son olarak her yazımızda olduğu gibi Why ile İlgili Soru Örnek ve Cevapları yazımızın sonunda da size faydasını olacağını düşündüğümüz bir yazımızı önereceğiz, ingilizcede kullanılan soru kalıpları üzerine hazırlamış olduğumuz İngilizce Soru Kelimeleri – What, How Questions yazımızı inceleyebilir ve bu sayede ingilizce soru kalıpları konusunda kendinizi geliştirebilirsiniz. A writer who like to write for teaching. Supporter of Real Madrid FC. View all posts

he ve she ile ilgili cümleler