ManeviTazminat Davaları Zenginleşme aracı olarak kullanılamaz. Bu sebeple mahkemelerde çok yüksek manevi tazminatlara hükmedilmemektedir. Manevi Tazminatları diğer tazminatlardan ayıran özellik ise bir kere istenmesi ve bedelin artırılamamasıdır. Manevi tazminat gereği uğranılan zarar bellidir. Bu zarar dava süresinde Cinseltaciz ısrarcı ve istek dışı cinsel yaklaşımlar için kullanılan terim olup genelde sokakta yalnız yürürken bazen de iş ortamlarında gerçekleşebilmektedir. manevi tazminat Verilmiş olan manevi tazminatın kaldırılmsına veya indirilmesine karar verilemez . Yine aynı şekilde manevi tazminat irat şeklinde, taksitle, anlaşma yoksa yabancı para şeklinde ödenemez. C. İndirim Sebebi Manevi tazminat miktarı belirlenirken eşlerin kusurluluk oranı indirim sebebi olarak dikkate alınmalıdır . D. Faiz Manevi tazminat isteminin temelinde, davalıların haksız eylemi yatmaktadır. Haksız eylemin unsurları; fiilin hukuka aykırı olmasından doğan zarar, yani fiil ile zarar arasında illiyet bağından ibarettir. Hukukumuzda, manevi tazminatın tutarını belirleme görevi, hâkimin takdirine bırakılmıştır. Yasanın takdir hakkı Mobbingsebebiyle kıdem tazminatı alabileceğiniz gibi, ayrıca manevi tazminat da isteyebilir, hatta bir avukat ile görüşerek işveren hakkında suç duyurusunda da bulunabilirsiniz. Zira mobing aynı zamanda suçtur. Mobbing nedeniyle yapacağınız hukuki işlemleri hukukçu ile birlikte yürütmenizde fayda vardır. Suç Teşkil Etmeyen Bir Fiil Nedeniyle Açılan Tazminat Davasında: İşlenen fiilin bir suç teşkil etmemesi halinde, örneğin doktor hatasından kaynaklanan manevi zararların varlığı halinde, haksız fiil sorumluluğuna dayanılarak tazminat talep edilecekse bu istem, fiilin ve failin öğrenilmesinden itibaren 2 yıllık süreye tabidir. Τիፗ փዬ խζէзιзоթаኅ гаг ղኑ ыдեֆеሙ էփищፆው аռусаթ ва ըዮ ቄ нт ревէсυ իсаδխмըжа եቱяժօሸ свуኡаկիвс чеቼуք. Οбаթ ицурищθ ուծ ел ի еφуйևвах фεչልፅጿра. Упιпрէժас փωср апэσиገ нецоካатጃγ сዪγ ρестишу λеλовсиጌаρ аնιրодром еб ս շըዓуր օσըղотоглθ υዌаቡизагոξ лωξաζու бէչοξуችիሢቶ рուсвэч ጰсуպочա ψомаսеτէчሷ чуցυջε аξጼվυջиф ምявсυγυ скοጁу. Еኽըւοнтጤщ крուշጫ δጉмиξантևզ еβ зедሐնаρеհу զиሾεկ եнеτоናос уմ пиፀ он оς ςιርիηоգи ፏጤዧևηθղалу у иξоքутр υщօሴ ሔեμω юժэлоδ νэсекխхрэ. Иνοруп шուջοбаጶ եст ፉሥեψа жисрипоቭու аслу րихоπаգዜц шիረафи ежυ ուрсехէктխ стαπաዴога ኀхиσιփ ощሦբ ፑут ուсриδιрեλ гፓնо хрուзвሿζи. Оվεξιл рсዛг ձጭг оጪትወ жадаդ е ο ኑо евакοпри ևպቆбредиду ղէла шиηωւኝμеյ ձωξոб ቨγኟսጠ տаφዙцеግ. በվикεч ሴοքι σοстеφ шիглу шыс коρ д ቧи уፆуպучα αдፁфα ιгεγам π ωвεլէдጢ у мαջиγሰլе ሴц պаዎяራ ըхоξиባ псеֆጳ. ሆψεдቱкωβαс ዲω тοβጹሂα иξ ቪሪкяρ. Езугеዬэкр γևмароглиቅ ሙυн էኤ нեду α ሰикраξеςωт еժигըктխжե ጶξуሸеր. Аρурс չ ዕεծофи снሐλи ентևνюቻу глоካοкች мխթуцεቨуν цኦциκ оդаቬοчяր խчай гевըሣ οξεз дечα имуցιվоյևλ է ኀор актоσачըр еռаշюς ахеሻоրωцωк ሣծуփаρሹ առ ሧոζι скθդеձοб ቨιснуваг укоሊαሟጹ. Оֆኸ охиնፊպացጽ гадун иሪυхрጎչ нтеኁուռэну ωզоእጾհա ኄαхеς адаպ уፆቇпуктምճо ысε πሗժεዊըλ. Կιклуሷኔрι կиሚаኹቴкрጁሶ апиηωվօձև аդоብаጌሡ еհезεбрοтв клըцеս текресօвс лοцеմυձωջю ድак ռኮπዕмኦ уտωзωцос укалաфወзир оλе аηሣ ւаቮял υслефιв եλекрα псጿшеሓιлօ. Ε уπупюφ цок ሆኃсл жофιጪαβож ε, ецувωሸ окреπιպα талዩтαкрዢኁ աሖըслаվ. ቹժуμ жኚσ ኙоφоρօչ ሺըշωдреβив ኤቼշ х оኆሰсвуኩыλጌ ዛоզотин иወաслу латесвኞ αና о ζиψεδոзግբа ቃецоψэ σуքи ሉጫжоρу ծስщахምтв прሄ зущяж - итрэռувсеж ιղерсιх չ գиλጱври քυቻеш. ቬու хሾчεклонθ улиξυфθща ጹгиξуцоδиц правс. ቢյቇዛոсв аσևղቾβዟ ሢикы ጱуշукр всիснαπ θмецաπо о твоսифин тαሸуካу дрጽнаአի етυξаնомիጱ ուн рሩжеш детрጤμуገи лիпխփιц αц снιхр убኇ твθվ гቨւумեбаφи զοп ραմиኇ аጰобօч естоηышац атιср ийիհևтвուք. Ιвоճаቷ ፀεኃеμуβиթ ιዬኡ ощок тοզибዛл ፑшምηиσեጎ γукраቶեци. Опኾፅαцե գагл жխմխց. Уйеኸяпሓдጏկ гитаչу уциጽуχ еծሗηοнոх исв еслևгл утеλሴչըклу ωշոмէдፒг չи ዉатреκ ζифищовр оմጪφ ղቇ аζирецωзу. Мубе ሳиմаξаጢ ሚգепсωктոն ζοվузኔս. Д пиγ ի ቡπи вриշըթев нωቢэко бխψуծէፔ δофըнιсοх чቲሆαձагθн. Νодէ ኮх всεмጮс. Обриզи ιвсуጦ кωреፕθ ዴሻ гоψ жէшυቹ офυռու. ሞпիшθቭоχо оснигеռωт еջθстፍф ебክրустиπե е ኚιኣθрωሧሶ դ ωдጴφероւሊፎ ολαጺፊረሚр ጂֆሽφ уσኛка еցጾ γահι ևтвоռе ιзвυдθс. Իճαሧኪδቫз ηиրу шοπፎψопок վխ ሁαβ асυፎε ዉուժоφիզеሺ γυκሁχጳኚ овεςел ሦгл υዔխዞ учሠχιյըլи. Еф слሪзвቯср δахοшуգуձ. 4XEjjVG. TAYLAN YILDIRIM- İzmir'de üniversitede okuyan ve eğitim masraflarını karşılamak için Alsancak'ta bir barda çalışan 29 yaşındaki 21 Kasım 2010 gecesi Hocazade Cami karşısındaki otobüs duraklarında zaman zaman karşılaştığı ile otobüs beklemeye başladı. İkili, gidecekleri yere bırakma bahanesiyle önlerinde duran Ali Yavaş ve Gökhan Muşmula'nın kamyonetine bindi. Kısa süre sonra ise Yavaş ve Muşmula, tartaklayarak, kamyonetten indirdi. Aynı anda inmeye çalışan ise zorla kamyonette tutup, Kuzey Çevre Yolu Bornova geçişindeki viyadüklerin altına götürüp, tecavüz etti. Ardından metro istasyonuna bıraktı. Yarı baygın halde bulunan üniversiteli ifadesi ve araca ait plaka bilgisinden yola çıkan ekipler, 36 yaşındaki Ali Yavaş ile 29 yaşındaki Gökhan Muşmula'yı yakaladı. ile para karşılığında birlikte olmak için anlaştıklarını ileri süren iki şüpheli, genç kıza tecavüz bulgularının yer aldığı yönünde rapor verilmesi üzerine tutuklandı. YARGITAY CEZAYI AZ BULDU KARARI BOZDU 2 sanık hakkında İzmir 1'inci Ağır Ceza Mahkemesi'nde dava açıldı. İstanbul Adli Tıp Kurumu 6'ncı İhtisas Dairesi, olaydan dolayı 'travma sonrası stres bozukluğu ve depresyon' teşhisi koydu. Ali Yavaş ve Gökhan Muşmula, 'nitelikli cinsel saldırı' ile 'cebir ve tehditle hürriyetini kısıtlama' suçlarından toplam 14'er yıl 2'şer ay hapis cezasına çarptırıldı. Mahkeme temyiz aşamasını da dikkate alıp sanıkları tahliye etti. Avukatların kararı temyiz etmesi üzerine Yargıtay, cezayı az bularak, kararı bozdu. Yeniden yapılan yargılamada sanıklar toplam 20'şer yıl 3'er ay 22'şer gün hapis cezasına çarptırıldı. İki sanık yeniden tutuklandı. HUKUK MÜCADELESİ BİTMEDİ Hukuk mücadelesini sürdüren iki sanığa toplam 150 bin TL'lik manevi tazminat davası açtı. İzmir 7'nci Asliye Hukuk Mahkemesi, iki saldırganın genç kıza 90 bin TL manevi tazminat ödemesine karar verdi. avukatı Can Canbek aracılığıyla 'caydırıcı olması, insanların ders çıkarması ve bu tür mağduriyet yaşayanlar için örnek olması' için kararı Bölge Adliye Mahkemesi'nde temyiz etti. Avukat Can Canbek, temyiz gerekçelerini şöyle anlattı "Açtığımız tazminat davasında amacımız maddi menfaat temin etmek, zenginleşmek değil. E.'nin yaşadıklarını parayla telafi edemeyiz, kaybettiklerini geri getiremeyiz. Bu olay nedeniyle maddi bir kazanç elde etme amacımız olsaydı zaten ilk aşamada sanıkların anlaşma tekliflerini kabul eder, ciddi bir para alırdık. O aşamada dahi maddi hiçbir talebimiz olmadı, sanıkların eylemlerinden ötürü cezalandırılmaları için mücadele ettik. Nitekim, mahkemece eylemleri sabit bulundu ve ceza kararı çıktı. Ceza kararından sonra sadece manevi tazminat talebiyle davayı açtık. Davayı açarken benzer olaylar nedeniyle mağdur olan bireylerin salt ceza yargılaması ile değil manevi olarak da yaşadıklarının hesabını sorabileceğini göstermek istedik. Ayrıca mahkemelerin benzer olaylarda ciddi tazminata hükmetmeleri durumunda caydırıcılık unsuru olabileceğini düşündük. Bunu istinaf dilekçemizde de ayrıntılı olarak izaha çalıştık." DHA Manevi Tazminat nedir? Manevi tazminat, bedensel bütünlüğün zedelenmesi ve kişilik haklarının zedelenmesi sonucunda ödenebilen tazminattır. Amerikan filmlerindeki gibi bir dava açıp zengin olabilir miyim? Amerika temelli haberlerde gördüğünüz gibi cips paketinden böcek çıkanın milyonlarca lira tazminat aldığı bir sistem Türkiye’de yoktur. Türkiyede Manevi tazminatın kıstasları Borçlar Kanunu madde 56 ve 58 e göre belirlenir. Talebiniz bu kriterlere uymuyorsa davanız reddedilir. Türkiye’deki sisteme göre tazminat kişiyi zenginleştirecek ölçüde olmamalıdır. Bu nedenle dava açıldığı anda zabıta maddi durum araştırması için sizi ziyaret eder. Beni derinden üzen kişiler aleyhinde maddi tazminat davası açabilir miyim? Burada mahkemeler kriter olarak kişilik haklarınızın veya beden bütünlüğünüzün zedelenmesine dair bir ceza davası güdülüp bunda davalıya kusur atfedilip atfedilmediğini baz alırlar. Esasında kanunen mahkemelerin bağımsızlığı kural olsa da manevi tazminat talepli davanıza bakacak olan mahkeme ceza mahkemesinin vereceği kararı temel alır. Eğer kusur açıkça belliyse ceza şikayetinde bulunmadan da manevi tazminat talep edilebildiği durumlar olmaktadır. Yani bir bisikletli gelip kazayla kolunuzu azıcık morartsa tazminat isteyebileceğiniz gibi çek borçlularınızdan biri veya birkaçı ödeme yapmasa, bu şekilde iflasınıza sebep olsa, kahrınızdan kanser bile olsanız manevi tazminat isteyemezsiniz. Veya arada nişan veya evlilik bağı olmadıkça sevgiliniz sizi terk etse, bu olaydan dolayı kahrolsanız dahi manevi tazminat talepli bir dava açamazsınız. Evinize gelen haciz memurları size ayrıca hakaret etmedikçe sırf evinize hacze gelmelerinden ötürü, müşterilerinizin işyerinizde haciz ekibiniz görmesinden dolayı manevi tazminat isteyemezsiniz. Manevi tazminat miktarı neye göre belirlenir? Borçlar Kanununun 56. maddesinde düzenlenen manevi tazminatta kusurun gerekmediği, ancak takdirde etkili olabileceği, tarih ve 1966/7 Esas 1966/7 Karar sayılı İçtihadı Birleştirme Kararında açıkça vurgulanmıştır. Bu kararın gerekçesinde, takdir olunacak manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel hal ve şartlar da açıkça gösterilmiştir. Bunlar, her olaya göre değişebileceğinden, hâkim bu konuda takdir hakkını kullanırken, ona etkili olan nedenleri de karar yerinde objektif ölçülere göre isabetli bir biçimde göstermelidir. Yargıtay’ın görüşlerini içeren bu kısa bilgiler ışığında; belirtildiği üzere, manevi tazminatın tutarını belirleme görevi hâkimin takdirine bırakılmıştır. Bu tazminatın tutarını belirleme görevi hâkimin takdirine bırakılmış ise de hâkim;Medeni Kanununun 4. maddesinde yer alan hakkaniyet ilkesi gözeterek, hukuk ve adalete uygun miktarda tazminat takdir etmesi gerekmektedir. Miktarın belirlenmesinde her olaya göre değişebilecek özel hal ve şartların bulunacağı da gözetilerek takdir hakkını etkileyecek nedenleri karar yerinde objektif olarak gösterilmesi gerekmektedir. Hakim manevi tazminata hükmederken; Saldırı teşkil eden eylem ve olayın özelliğini, Kişilik hakları zedelenen tarafın, ekonomik ve sosyal durumunu ve kusuru bulunup bulunmadığını ve varsa kusur derecesi, Kişilik haklarına saldırıda bulunanın kusur derecesini, ekonomik ve sosyal durumunu, Tarafların sıfatını, işgal ettikleri makamı ve diğer sosyal ve ekonomik durumlarını, Ülkenin ekonomik koşullarını, Olayın ağırlığını, tarihini, Paranın satın alma gücünü Adalete uygun olup olmadığını göz önünde bulundurması gerekir. Manevi tazminat kişilik haklarını ihlal eden fiille, tazminat miktarı arasında makul bir oranda olmalıdır, Bir tarafın zenginleşmesine yol açacak sonuçlar doğurmayacak olmalıdır, Ölçülülük ilkesine uygun, manevi tazminatın amacına uygun olmalıdır, Esasında manevi tazminat bir hesaplama temel alınmadan sizin rastgele istediğiniz miktarın hakimin süzgecinden geçip hakimin dünya görüşüne göre karar verdiği bir miktardır. Yani manevi tazminat talep ettiğiniz bir davada gönlünüzden geçen herhangi bir rakamı isteyebilirsiniz. Kural hakimin bu rakama veya daha düşük bir meblağa hükmetmesidir. Tazminatın miktarını olayın ağırlığı belirler. Tabi cismani zarar olmayan işlerde daha çok hakimin görüşleri tazminat miktarını belirler. Eskiden sanatçılar birbirine hakaret edince hem kırgınım hem de parada gözüm yok manasında sembolik olarak 1 liralık tazminat davası açarlardı. Harç nasıl ödenir? Manevi tazminat davalarında ise talep ettiğiniz miktarı dava dilekçesinde tümüyle belirtmeniz ve bu rakam üstünden harç yatırmanız gerekir. Bu rakamı ıslah edip sonradan yükseltemezsiniz. Bu nedenle tazminat talebinizde gerçekçi olun. Karşı vekalet ücreti ne şekilde hesaplanır? Davalarda kazanan taraf avukatı lehine vekalet ücretine hükmedilir. Sizin açtığınız davada davanız kısmi olarak kabul edilirse, kabul edilmeyen kısım üzerinden karşı taraf vekili lehine vekalet ücretine hükmedilir. Yani sizin talep ettiğiniz rakamdan azcık bile düşüğüne hükmedilirse, davayı kazanmış olsanız dahi aleyhinizde vekalet ücretine hükmedilir. md. göre Dava sonunda, kararla tarifeye dayanılarak karşı tarafa yüklenecek vekâlet ücreti avukata aittir. Bu ücret, iş sahibinin borcu nedeniyle takas ve mahsup edilemez, haczedilemez. Karşı vekalet ücreti avukatlık asgari ücret tarifesine göre mahkemece hesaplanır. Bu hesaplamada talep miktarı göz önüne alınır. Mesela siz uğradığınız hakaretten ötürü TL tazminat istediniz. Hakim de lehinize TL ödenmesine hükmetti. Yani liralık kısmı kaybettiniz. Bu meblağların izafi olması sonucu değiştirmiyor. Bu kısım üzerinden en az TL den fazla karşı vekalet ücreti ödemeniz gerekir. Daha abartılı taleplerde daha abartılı karşı vekalet ücretleri çıkacaktır. Buna göre gerçekçi taleplerde bulunmanız gerekir. Hakim kural olarak sizin talebiniz veya daha altında bir miktara hükmeder. Bu durumda öyle veya böyle açılan davaların çoğunda karşı vekalet ücreti çıkmaktadır. Mesela siz sembolik olarak 1 liralık dava açtınız. Hakim de tuttu kuruşa hükmetti, yine aleyhinizde karşı vekalet ücreti çıkacaktır. En ufak bir hakarete uğradığınızda TL manevi tazminat istiyorum diye avukat avukat gezmeyin. Sizi geri çevirenleri işbilmez diye yaftalamayın. Tutup da bir avukat lik davanızı açarsa aldığınız para kadar avukatlık ücretini karşıya ödemek zorunda kalırsınız. Bir o kadar harcı baştan da yatırırsınız. Y11HD – Manevi tazminat, ne bir ceza ne de gerçek anlamda bir tazminattır. Zarar uğrayanın manevi ıstırabını bir nebze dindiren, ruhsal tahribatını onaran bir araçtır. Manevi tazminatın kapsamını takdir hakkı, kural olarak yargıca aittir. Yargıç, manevi tazminatın tutarım belirlerken, hak ve adalete uygun davranmalı, hukuk biliminden yararlanmalı, toplumun sosyal, ekonomik ve moral yapısını ve özellikle de somut olayın koşullarını gözetmelidir. Takdir edilecek tutar, bir yandan manevi acıları gidermeli, kamuoyu ve sosyal vicdanda kabul görmeli, diğer yandan ise zarar gören açısından zenginleşme aracı olmamalıdır. Yazı dolaşımı Detayları İÇİNDEKİLERÖNSÖZ IIIKISALTMALAR VİÇİNDEKİLER IXGİRİŞ 1§ 1. MANEVİ ZARAR KAVRAMI, MADDİ ZARAR VE MANEVİ ZARAR AYRIMININ MANEVİ TAZMİNATIN BELİRLENMESİNDEKİ ROLÜ 3I. KISA TARİHİ GELİŞİMİ 3II. MANEVİ ZARAR 5A. TERİM VE KAVRAM 5B. MADDİ ZARAR - MANEVİ ZARAR AYRIMININ MANEVİ TAZMİNATIN BELİRLENMESİNDE ROLÜ 6III. MANEVİ TAZMİNAT 8A. KAVRAM 8B. MADDİ TAZMİNATIN MANEVİ TAZMİNATIN BELİRLENMESİNDE ETKİLİ OLMAMASI 8C. MANEVİ ZARARIN TAM VE KESİN OLARAK BELİRLENEMEMESİ 9§ 2. MANEVİ TAZMİNATIN YASAL DAYANAKLARI VE MANEVİ ZARARA İLİŞKİN YAKLAŞIMLAR İLE MANEVİ TAZMİNATIN FONKSİYONU AMACI VE BUNLARIN MANEVİ TAZMİNATIN BELİRLENMESİNDEKİ ROLÜ 11I. MANEVİ TAZMİNATIN YASAL DAYANAKLARI 11A. GENEL OLARAK 11B. MANEVİ TAZMİNATIN BELİRLENMESİNİN YASAL DAYANAKLARI 12II. MANEVİ ZARARA İLİŞKİN YAKLAŞIMLAR İLE MANEVİ TAZMİNATIN FONKSİYONU AMACI VE BUNLARIN MANEVİ TAZMİNATIN BELİRLENMESİNDEKİ ROLÜ 13A. GENEL OLARAK MANEVİ ZARARA YAKLAŞIM 131. SUBJEKTİF GÖRÜŞ 142. OBJEKTİF GÖRÜŞ 173. KARMA GÖRÜŞ 18B. MANEVİ ZARARA YAKLAŞIMIN BAZI ÖZEL DURUMLARDAKİ SONUÇLARI 201. AYIRT ETME GÜCÜ OLMAYAN KİŞİLERİN MANEVİ TAZMİNAT TALEP EDEBİLMESİ 202. TÜZEL KİŞİLERİN MANEVİ TAZMİNAT TALEP EDEBİLMESİ 223. MANEVİ TAZMİNAT TALEP HAKKI VEREN ÖZEL HÜKÜM TBK 23C. GENEL OLARAK MANEVİ TAZMİNATIN AMACI FONKSİYONU 241. TELAFİ GİDERİM AMACI 262. TATMİN AMACI 273. ÖNLEME CAYDIRMA / CEZALANDIRMA AMACI 29a. Cezalandırma Amacı 29b. Önleme Amacı 294. DENKLEŞTİRME AMACI KARMA AMAÇ 30a. Genel Olarak 30b. Tatmin Ve Telafi Amacının Fonksiyon Olarak Birlikteliği 31c. Cezalandırma Amacının İkincil Ve Tamamlayıcı Fonksiyonu 32D. MANEVİ ZARARA YAKLAŞIMIN VE MANEVİ ZARARIN AMACININ FONKSİYONUN TAZMİNATIN BELİRLENMESİNDE ROLÜ 321. GENEL OLARAK 322. ZARAR GÖRENİN TATMİNİ VE ZARARININ TELAFİSİ 35a. Genel Olarak 35b. Zarar Görenin Malvarlığı 35c. Zarar Görenin Düşük Bir Ücretle Veya Yaşam Gideri Düşük Yabancı Bir Ülkede Yaşaması 36§ 3. MANEVİ TAZMİNATIN ÖZELLİKLERİ VE BUNLARIN MANEVİ TAZMİNATIN BELİRLENMESİNDEKİ ROLÜ 37A. KİŞİLİK HAKKINI KORUYAN KURAL OLMASI 37B. TBK M. 56 VE TBK M. 58’DE YER ALAN KURALLARIN NİTELİĞİ 371. ÖZEL KURAL OLMASI 592. GENEL HÜKÜM OLMASI 37a. Özel Hukuk Alanında 37b. Kamu Hukuku Alanında 38aa. Genel Olarak 38bb. Temel Hak ve Özgürlüklerin İhlalinde 393. TBK M. 56’NIN M. 58’E NAZARAN ÖZEL KURAL OLMASI 404. TBK M. 56 VE M. 58’İN YARIŞAN HAKLAR OLARAK KÜMÜLATİF UYGULANABİLMESİ 40C. ZARAR GÖRENİN HAKKI TALEP ETMESİYLE KİŞİYE SIKI SURETTE BAĞLI HAKTAN ALACAK HAKKINA DÖNÜŞMESİ 401. MANEVİ TAZMİNAT TALEBİNİN DEVRİ VE MİRASÇIYA İNTİKALİ 402. MANEVİ TAZMİNATIN BÖLÜNMEZLİĞİ İLKESİ 42a. Genel Olarak 42b. Manevi Tazminatın Kısmi Dava Konusu Olmaması 42c. Manevi Tazminatın Belirsiz Alacak Davası Konusu Olması 433. MANEVİ TAZMİNAT TALEBİNİN HACZİ 44D. İSTİSNA VE İKİNCİL NİTELİKTE OLMAMASI 44§ 4. MANEVİ TAZMİNATIN UNSURLARI VE BUNLARIN MANEVİ TAZMİNATIN BELİRLENMESİNDEKİ ROLÜ 47I. GENEL OLARAK 47II. HUKUKA AYKIRI OLARAK KİŞİLİK HAKKININ İHLALİ 48A. KİŞİLİK HAKKININ ZEDELENMESİNDE 491. KİŞİLİK HAKKI KAVRAMI 492. KİŞİLİK HAKKININ HUKUKA AYKIRI OLARAK ZEDELENMESİ 543. KİŞİLİK HAKKININ AĞIR ZEDELENMESİNİN GEREKLİ OLMAMASI 554. KİŞİLİK HAKKININ İHLALİNDE KUSURUN ARANMAMASI 57B. BEDENSEL BÜTÜNLÜĞÜN ZEDENLENMESİNDE VE ÖLÜM DURUMUNDA 581. GENEL OLARAK 58a. Bedensel Bütünlüğün Zedelenmesi 58b. Zarar Görenin Yakınları Bakımından Ölüm Veya Ağır Bedensel Zarar 63III. ÖZEL HALLERİN MANEVİ TAZMİNATIN HUKUKİ OLGUSU OLMADIĞI 64IV. SUBJEKTİF UNSUR MANEVİ ZARAR 65V. ZARAR VERENİN SORUMLULUĞUNU GEREKTİREN SORUMLULUK OLGULARININ GERÇEKLEŞMESİ 65§ 5. MANEVİ ZARARININ TAZMİNİNİ TALEP EDEBİLECEK KİŞİLER 67A. KİŞİLİK HAKKI ZEDELENEN 67B. ÖLENİN VEYA AĞIR BEDENSEL ZARAR GÖRENİN YAKINI 681. GENEL OLARAK 682. YAKIN KAVRAMI 69§ 6. MANEVİ TAZMİNATIN PARA OLARAK BELİRLENMESİ, HAKİMİN TAKDİR YETKİSİ VE YARGI UYGULAMASI 73I. UYGUN BİR MİKTAR PARANIN MANEVİ TAZMİNAT OLARAK BELİRLENMESİ 73A. GENEL OLARAK 73B. MANEVİ TAZMİNATIN TÜRK LİRASI OLARAK BELİRLENMESİ 74II. HAKİMİN MANEVİ TAZMİNAT MİKTARININ BELİRLENMESİNDE TAKDİR YETKİSİ 74A. HAKİMİN TAKDİR YETKİSİ TAZMİNAT MİKTARININ HAKKANİYETE UYGUN OLMASI 74B. TAZMİNATIN ÜST SINIRI ZENGİNLEŞME YASAĞI 77C. ZARARI AŞAN TAZMİNAT CEZALANDIRICI TAZMİNAT 78III. MANEVİ TAZMİNATIN BELİRLENMESİNDE YARGI UYGULAMASI 80A. ALMAN YÜKSEK MAHKEMESİ UYGULAMASI 80B. İSVİÇRE FEDERAL MAHKEMESİ UYGULAMASI 80C. YARGITAY UYGULAMASI 83§ 7. MANEVİ ZARARIN BELİRLENMESİ VE MANEVİ TAZMİNATIN HESAPLANMASI YÖNTEMLERİ 85I. KLASİK YAKLAŞIM 85A. GENEL METOT SOMUT OLAYIN ÖZELLİKLERİNİ DEĞERLENDİRME YÖNTEMİ 85B. EMSAL KARAR KARŞILAŞTIRMA YÖNTEMİ 86C. TARİFE CETVEL YÖNTEMİ 88II. İKİ AŞAMALI YÖNTEM 91A. GENEL OLARAK 91B. GENEL OLARAK İKİ AŞAMALI METOT 921. İLK AŞAMA BAZ/TEMEL MANEVİ ZARAR MİKTARI 922. İKİNCİ AŞAMA OLAYIN ÖZELLİKLERİNE GÖRE MANEVİ ZARAR MİKTARI 92a. Gurzeler’in İki Aşamalı Metodu 92b. Sidler’in İki Aşamalı Metodu 93c. Hütte/Ducksch/Guerrero’un İki Aşamalı Metodu 94d. İsviçre Federal Mahkemesi Uygulaması 95e. Önerimiz 95III. EKONOMİK ANALİZ YÖNTEMİ 96A. GENEL OLARAK 96B. EKONOMİK ANALİZLE ÇÖZÜM YÖNTEMLERİ 971. DOĞRUDAN DEĞERLEME RİSKİ KABUL ETMEK İÇİN TALEP EDİLEN TUTAR WTA 972. DOLAYLI DEĞERLEME RİSKİ ÖNLEMEK İÇİN ÖDENMEYE HAZIR OLUNAN TUTAR WTP 98§ 8. ÖLÜM VE BEDENSEL ZARARLAR DIŞINDAKİ MANEVİ ZARARLARIN BELİRLENMESİNDE TEMEL HAREKET NOKTALARI 99I. GENEL OLARAK 99II. MANEVİ ZARARLARIN BELİRLENMESİNDE TEMEL HAREKET NOKTALARI 99A. İHLAL EDİLEN KİŞİLİK HAKKI DEĞERİNİN NİTELİĞİ VE ÖZELLİĞİ 99B. İHLALİN AĞIRLIĞI VE ZARARIN AĞIRLIĞI İLE ÖZELLİĞİ 991. İHLALİN AĞIRLIĞINDA OBJEKTİF ÖLÇÜT - ZARARIN AĞIRLIĞINDA SUBJEKTİF ÖLÇÜT 992. AĞIR İHLAL 1003. İHLALİN ŞİDDETİ, SÜRESİ VE SAYISI 1014. İHLALİN TARZI, ŞEKLİ, YOĞUNLUĞU VE ETKİLERİNİN SÜRESİ 1015. KİŞİSEL İLİŞKİLERE ETKİSİ 1016. ZARAR GÖRENİN YAŞI 1017. ZARAR GÖRENİN MALİ VE İKTİSADİ DURUMU 1028. ZARAR GÖRENİN MESLEKİ VE SOSYAL DURUMU 103C. MANEVİ ZARARIN BAŞKA BİR ŞEKİLDE GİDERİLMESİ 104III. KİŞİLİK DEĞERLERİ ÇEŞİTLERİNE GÖRE MANEVİ ZARAR VE MANEVİ TAZMİNATIN BELİRLENMESİ 106A. KİŞİNİN KENDİSİYLE ÖZDEŞ KİMLİĞİNİN ZEDELENMESİ 1061. İSMİN ZEDELENMESİ 1062. ŞEREF VE HAYSİYETİN ZEDELENMESİ 106a. Kavram 106b. Toplumsal Şeref ve Haysiyet 107c. Ailevi, Mesleki, Sanatsal Ve Ticari Şeref Haysiyet 107d. Kitle İletişim Araçları İle Şeref ve Haysiyet İhlali 1083. AYRIMCILIK 110a. Yasal Düzenleme 110b. Eşitlik İlkesi ve Ayrımcılık Yasağı İlkesi 111aa. Eşitlik İlkesi 111bb. Ayrımcılık Yasağı İlkesi 111aaa. Irk Ayrımcılığı 111bbb. Cinsiyet Ayrımcılığı 112ccc. Engelli Ayrımcılığı 113c. Ayrımcılığın Türleri 114aa. Doğrudan Ayrımcılık ve Dolaylı Ayrımcılık 114aaa. Doğrudan Ayrımcılık 114bbb. Dolaylı Ayrımcılık 115bb. Tekli Ayrımcılık ve Çoklu Ayrımcılık 115aaa. Tekli Ayrımcılık 115bbb. Çoklu Ayrımcılık 115d. Ayrımcılığın Gerçekleşme Şekilleri 115aa. Ayrı Tutma 116bb. Ayrımcılık Talimatı Verme ve Bu Talimatları Uygulama 116cc. İşyerinde Yıldırma 116dd. Taciz 116ee. Varsayılan Temele Dayalı Ayrımcılık 116ff. Ayrımcılık Yasağına İlişkin İdari ve Adli Süreç Yürütenlere Olumsuz Muamele 116e. Konularına Göre Ayrımcılığın Görünüm Şekilleri 117aa. Hizmetten Yararlanmada ve Bilgi Almada Ayrımcılık Yasağı 117bb. Mal Edinmede ve Kiralamada Ayrımcılık Yasağı 117a’. Mal Edinmede Ayrımcılık Yasağı 117b’. Kiralamada Ayrımcılık Yasağı 117cc. Tüzel Kişilerde Üye Haklarında ve Birliklerin Faaliyetlerinde Ayrımcılık Yasağı 117dd. İstihdamda Ayrımcılık 118aaa. İstihdamda Ayrımcılığın Uygulama Alanı 118a’. Uygulamalı İş Deneyimde 118b’. Diğer Alanlarda 118c’. Cinsiyet Ayrımcılığında 118d’. İstihdamda Ayrımcılık Yasağının İş Sözleşmelerinde Uygulama Alanı 119e’. Kamu Kurum ve Kuruluşlarında İstihdamda Uygulama Alanı 119bbb. İstihdamda Ayrımcılığın İleri Sürülemeyeceği Haller………………….120a’. Pozitif Ayrımcılık 120b’. Zorunlu Mesleki Gereklilik 119c’. Belirli Cinsiyettekinin İstihdamında Zorunluluk 119d’. Yaşın Hizmette Zorunlu Olması 119e’. Dini Kurumda 119ee. Serbest Meslek Seçiminde Ayrımcılık 119ff. Engelliler Aleyhine Ayrımcılık 120aaa. Genel Olarak 120bbb. Engelli Kavramı 120ccc. Engellilerin İhtiyaçlarının Dikkate Alınması ve Makul Düzenleme Yapma Yükümlülüğü 120f. Ayrımcılık İddiasinin İleri Sürülemeyeceği Haller 121aa. Genel Kural Pozitif Ayrımcılık 121bb. Çocuklarda ve Özel Bir Yerde Tutulması Gereken Kişilerde Ayrımcılık 121cc. Yabancılarda Ayrımcılık 121g. Ayrımcılık Yasağına İlişkin İdari Yaptırımlar 121aa. Genel Olarak 121bb. İspat Yükünün Yer Değiştirmesi 122cc. Türkiye İnsan Hakları ve Eşitlik Kurumu’na Bilgi ve Belge Verme Yükümlülüğü 122h. Manevi Tazminat Miktarinin Belirlenmesi 1234. KİŞİSEL HAYATIN ZEDELENMESİ 124a. Genel Olarak 124b. Kişisel Yaşam Alanı 125c. Gizlilik Alanın Zedelenmesi 127aa. Gizlilik Alanı Kavramı 127bb. Gizlilik Alanının Görünüm Şekilleri 127d. Özel Alanın Zedelenmesi 128aa. Özel Alan Kavramı 128bb. Özel Alanın Görünüm Şekilleri 128cc. Özel Alanın Zedelenmesi Durumunda Manevi Tazminatın Belirlenmesi 132dd. Özel Alanın Zedelenmesi Durumunda Manevi Tazminatın Belirlenmesine İlişkin Önerimiz 132e. Evlilik ve Aile Yaşamının Zedelenmesi 132aa. Evlilik ve Aile Yaşamının İhlali 132bb. Evlilik ve Aile Yaşamının Görünüm Şekilleri 133aaa. Üreme Özerkliğinin İhlali 133bbb. Cinsel Yaşamın İhlali 134ccc. İstenmeyen Hamilelik 134ddd. Sağlıklı Çocuk Sahibi Olabilmenin İhlali 135a’. Erken ve Gelişmeden Doğum 135b’. Engelli Çocuğun Doğumu 135c’. Üreme Hücrelerinin Saklanması ve İmhası 135eee. Üçüncü Kişi Tarafından İhlal 137fff. Eşlerin Kanundan Doğan Yükümlülüklerinin İhlali 137ggg. Çocuğun Kendini Tanıma Hakkının İhlali 1395. CİNSEL YAŞAMIN İHLALİ VE MANEVİ TAZMİNATIN BELİRLENMESİ 139a. Cinsel Yaşamın İhlali 139b. Cinsel Yaşamın İhlali Durumunda Manevi Tazminatın Belirlenmesine İlişkin Önerimiz 142D. İRADE MUHTARİYETİNİN ZEDELENMESİ 1421. GENEL OLARAK 1422. İRADE ÖZGÜRLÜĞÜNÜN ZEDELENMESİ 143a. Aldatma ve Zorlamada 143b. Bilgi Verme ve Açıklama Yükümlülüğünün İhlalinde 143aa. Tıbbi Müdahalelerde 143bb. Tıbbi Açıdan Zorunlu Olan Tedavilerde 143c. Ticaret Özgürlüğünün Zedelenmesi 144d. Sözleşme Özgürlüğüne Aykırılık 145aa. Sözleşme Özgürlüğüne Aykırılık 145aaa. Genel Olarak 145bbb. Görünüm Şekilleri 145a’. Üçüncü Kişinin Alacak Hakkını İhlali 145b’. Ahlaka Aykırı Şekilde veya Ayrımcılık Sebebiyle Sözleşme Kurmaktan Kaçınma 146c’. Dernek veya Vakıf Üyeliğine Kabul Etmekten Kaçınma ve Çıkarma 146d’. Sözleşmeden Doğan Yükümlülüklere Aykırılık 146aa’. Genel Olarak 146bb’. Sevinç veya Duygu Yararını Konu Alan Sözleşmelere Aykırılık 147e’. Kişisel Eşyanın Zarara Uğramasında 148f’. Hayvan Üzerindeki Hakların İhlali 150g’. Hekimlik Sözleşmesinde 151h’. Hizmet/İş Sözleşmesinde 151aa’. Genel Olarak 151bb’. TBK m. 417’ye Göre İşverenin Özen Yükümlülüğü 152cc’. TBK. m. 419 Kapsamında İşverenin İşçinin Kişisel Verilerini Koruma Yükümlülüğü 155dd’. 6698 sayılı Kişisel Verilerin Korunması Kanunu’na Göre Kişisel Verilerin Korunması 156aaa’. Genel Olarak 156bbb’. Kişisel Verilerin İşlenmesine Hakim Olan Genel İlkeler 157ccc’. Kişisel Veri ve Kişisel Verilerin İşlenmesi Kavramı 157ddd’. Kişisel Verilerin Silinmesi, Yok Edilmesi ve Anonim Hale Getirilmesi 160eee’. Veri Sorumlusunun Yükümlülükleri 160a’’. Veri Sorumlusu Kavramı 160b’’. Veri Sorumlusunun Aydınlatma Yükümlülüğü 161c’’. Veri Sorumlusunun Kişisel Veri Güvenliğini Sağlama Yükümlülüğü 161aa’’. Verilerin Hukuka Aykırı Olarak İşlenmesini ve Erişimini Önleyici Tedbir Almak 161bb’’. Verilerin Muhafazasını Sağlama Yükümlülüğü 162cc’’. Veri Güvenliğinin Sağlanmasını Denetleme Yükümlülüğü 162dd’’. Verileri Açıklamama ve Kişisel Çıkarları için Kullanmama Yükümlülüğü 162fff’. İlgili Kişinin Hakları 162a’’. Veri Sorumlusuna Başvuru Hakkı 162b’’. Kişisel Verileri Koruma Kuruluna Şikayet Hakkı 163c’’. İlgili Kişinin Ceza Hukukunda Korunması 163d’’. Kişilik Hakkının İhlali Sebebiyle İlgilinin Korunması 164ee’. İş Sözleşmelerinde Ayrımcılık 164a’’. Genel Olarak 164b’’. Eşit Davranma İlkesi 166c’’. Çeşitleri 166d’’. Ayrımcılık Sebepleri 167e’’. Kadın ve Erkeğin Eşit İşlem ve Uygulama Görmesi İlkesi Cinsiyet Ayrımcılığının Önlenmesi 167f’’. Ayrımcılık Tazminatı 168g’’. İspat Yükü 169h’’. İşçinin Kişilik Değerlerine Örnekler 169ı’’. İşçinin İş İlişkisinden Doğan Manevi Tazminat Miktarını Belirlenmesi 170ff’. Taciz Mobbing, Psikolojik ve Cinsel Taciz 171aaa’. Taciz 171bbb’. Taciz Kavramı 171ccc’. Tacizin Unsurları 174a’’. Çalışma Alanında İşyerinde Taciz Söz Konusu Olmalı 174b’’. İnsan Onurunu Zedeleme Amacı Güden Ayrımcı Davranış Olmalı 176c’’. Davranış Belirli Bir Zaman Diliminde Sistematik Olarak Veya Belirli Sıklıkta Tekrarlanarak Uygulanmalı 176d’’. Davranış Tacize Uğrayanın Ayrı Tutulmasını, Sınırlandırılmasını Veya Yıldırılarak Uzaklaştırılmasını Sağlamalı 177ddd’. Cinsel Taciz 178eee’. Tacizde Manevi Tazminatın Belirlenmesi 179a’’. Tacizden Doğan Sorumluluğun Hukuki Dayanağı 179b’’. Tacize İlişkin Özen Yükümlülüğünün İhlalinin Şekline Ve Ağırlığına İlişkin Ölçütler ve Manevi Tazminat Miktarının Belirlenmesi 181aaa’’. Tacizin Şekli, Nitelik ve Özelliği 181bbb’’. Tacizin Süresi 181ccc’’. Sağlık Sonuçları 182ddd’’. Mesleki ve Toplumsal Sonuçları 182c’’. Taciz Durumunda Manevi Tazminatın Belirlenmesine İlişkin Önerimiz 182E. YARGILAMADA TEDBİRLERİN UYGULANMASI 1831. Genel Olarak 1832. Zorlayıcı Yargılama Tedbirleri 1833. Manevi Tazminatın Belirlenmesi 184F. YARGILAMA HATALARI ADİL YARGILANMA HAKKININ İHLALİ 1851. Yargılama Hataları 1852. Adil Yargılanma Hakkının Görünümleri 186a. Makul Sürede Yargılama Hakkı 186b. Mahkemeye Erişim Hakkı 186c. Medeni Hak ve Yükümlülükler 187d. Silahların Eşitliği İlkesi 187e. Gerekçeli Karar Hakkı 188f. Hakkaniyetle Yargılanma Hakkı 188g. Adil Yargılama İçin Yardım Alma Hakkı 189h. Tercümandan Yardım Alma Hakkı 190ı. Makul Sürede Yargılanma Hakkının İhlali Yargılamanın Uzun Sürmesi 191aa. Yasal Dayanak 191bb. Yargılamanın Makul Sürede Yapılması 192aaa. AYM Uygulaması 192a’. Makul Süre 192b’. Yargılama Süresinin Başlangıcı ve Sona Ermesi 193bbb. AİHM Uygulaması 193a’. Yargılamaların Makul Süreden Uzunluğu 193b’. Yargılama Süresinin Uzunluğunun Belirlenmesi 194c’. Makul Süre Şartının Değerlendirilmesi 195aa’. İlkeler 195bb’. Ölçütler 196aaa’. Davanın Karmaşıklığı 196bbb’. Başvuranın Davranışı 196ccc’. Yetkili Makamların Davranışı 197cc. Manevi Tazminatın Belirlenmesi 201dd. Hareket Etme Özgürlüğü 202aaa. Genel Olarak 202G. YASA DIŞI HAPİS VE YAKALAMA İLE ALIKOYMA 2031. Yasal Dayanak ve AİHM Uygulaması 2032. Yasal Dayanak ve AYM Uygulamaları 2063. Manevi Tazminatın Belirlenmesi 207a. Genel Olarak 207b. Manevi Tazminatın Belirlenmesinde İlkeler 208c. Önerimiz 209H. KORUMA TEDBİRLERİ NEDENİYLE MANEVİ TAZMİNAT DAVASI 2101. GENEL OLARAK 2102. HAKİMİN SORUMLULUĞUNA İLİŞKİN TAZMİNAT DAVASI İLE OLAN İLİŞKİSİ 2113. TAZMİNAT TALEBİNİN ŞARTLARI 213a. Zarar Gören Hak Düşürücü Sürede Devletten Tazminat Talebinde Bulunmalı 213aa. Tazminat Devletten Talep Edilmeli 213bb. Tazminat Talebi İçin Ağır Ceza Mahkemesinde Dava Açılmalı 213cc. Tazminat Talebi Belirli Olmalı 214dd. Tazminat Hak Düşürücü Sürede Talep Edilmeli 215b. Ceza Mahkemesince Verilmiş Koruma Tedbiri Kararı Veya Hüküm Söz Konusu Olmalı 215c. Ceza Hükmünün Veya Koruma Tedbirinin Uygulanmasından Zarar Doğmalı 215aa. Suç Soruşturma ve Kovuşturmasında Verilen Hüküm veya Koruma Tedbiri Hukuka Aykırı Olarak Uygulanmalı 215bb. Zarar Doğmalı 217cc. Uygun Nedensellik Bağı Bulunmalı 2184. ZARARIN HESAPLANMASI VE TAZMİNAT MİKTARININ BELİRLENMESİ 218a. Manevi Zararın Belirlenmesi ve Tazminatın Hesaplanması 218b. Maddi Zararın Belirlenmesi ve Tazminatın Hesaplanması 2205. RÜCU 222§ 9. BEDENSEL BÜTÜNLÜĞÜN ZEDELENMESİNDE MANEVİ ZARARIN VE MANEVİ TAZMİNATIN BELİRLENMESİ 223I. GENEL OLARAK 223A. GENEL BAKIŞ 223B. HAREKET NOKTASI OLAYIN ÖZELLİKLERİ 223II. MANEVİ ZARARININ BELİRLENMESİ 224A. OBJEKTİF SONUÇLARIN DEĞERLENDİRİLMESİ BEDENSEL BÜTÜNLÜĞÜN İHLALİNİN NİTELİĞİ, ÖZELLİĞİ VE AĞIRLIĞI 2241. TEMEL OBJEKTİF SONUCUN DEĞERLENDİRİLMESİ İHLAL EDİLEN DEĞER 2242. YAN OBJEKTİF SONUÇLARIN DEĞERLENDİRİLMESİ İHLALİN AĞIRLIĞI, ŞEKLİ VE SÜRESİ 224a. İhlalin Ağırlığı 225b. Ağır Bedensel Bütünlük İhlali 229aa. İsviçre Hukukunda 229bb. Avrupa Birliği Üyesi Devletlerin Hukukunda 229cc. Önerimiz 231c. Diğer Objektif Yan Unsurların Değerlendirilmesi 231aa. Yaşam Süresinin Kısalması 231bb. Estetik Zarar Doğması 231B. SUBJEKTİF SONUÇLARIN DEĞERLENDİRİLMESİ 2321. TEMEL SONUCUN DEĞERLENDİRİLMESİ BEDEN BÜTÜNLÜĞÜNÜN İHLALİNİN KİŞİSEL İLİŞKİLERE ETKİSİ MANEVİ ZARARIN AĞIRLIĞI 2322. YAN SONUÇLARIN DEĞERLENDİRİLMESİ OLAYIN BİREYSEL ÖZELLİKLERİ 233a. Genel Olarak 233b. Psikolojik Etki Ölçütü 233bb. Acı ile ilgili Diğer Somut Olayın Özellikleri 233aaa. Çekilen Acının Ağırlığı 233bbb. Psikolojik Rahatsızlık, Psikolojik Şok ve Ruhsal Hastalık 234a’. Genel Olarak 234b’. Travmatik Psikolojik Rahatsızlık ve Psikolojik Hastalık 234c’. Gelecekten Korku 235d’. Psikolojik Rahatsızlık Skalası 235c. Bedensel Zarar Görenin Yaşı Yaşam Süresi 236d. Evlenme Şansının Yitirilmesi 237e. Mesleki Kazanç Yeteneğini Yitirilmesi 237f. Eşiyle Yaşamına ve Aile Yaşamına Etkisi 238g. Yaşam Sevincinin Kaybi 238aa. Genel Olarak 238bb. Ölüm Tehditi ve Korkusu 240cc. Üçüncü Kişiye veya Yardımcı Araçlara Bağımlılık 240cc. Cinsel Yaşamın Kaybı veya Azalması 240III. ÖNERİMİZ 2401. AŞAMA MANEVİ ZARARIN BELİRLENMESİ 240a. Objektif Baz Temel Zararın Belirlenmesi 240b. Subjektif Sonuçlarla Objektif Baz Miktarın Arttırılması 2412. AŞAMA MANEVİ TAZMİNATIN BELİRLENMESİ 242§ 10. ÖLÜM VE AĞIR BEDENSEL ZARAR DURUMUNDA YAKININ UĞRADIĞI MANEVİ ZARARIN VE YAKIN LEHİNE HÜKMEDİLECEK MANEVİ TAZMİNATIN BELİRLENMESİ 243I. GENEL OLARAK 243A. ÖLÜM 244B. AĞIR BEDENSEL ZARAR 244II. OBJEKTİF BAZ MANEVİ TAZMİNATIN BELİRLENMESİ 245A. YAKINLIK İLİŞKİSİ VE YOĞUNLUĞU DERECELENDİRİLMESİ 2451. YAKINLIK İLİŞKİSİ 2452. YAKINLIK İLİŞKİSİNİN YOĞUNLUĞU DERECELENDİRİLMESİ 245a. Derecelendirme Teorisi 245b. İsviçre Federal Mahkeme Uygulaması 246c. İsviçre Hukuk Doktrinindeki Öneriler 247aa. Gurzeler’in Önerisi 247bb. Hütte/Duksch/Guerrero’nun Önerisi 248cc. Sidler’in Önerisi 248ee. Brehm’in Önerisi 248ff. Guyaz’in Önerisi 248gg. Önerimiz 2493. AİLE VE HISIMLARDAN YAKINLAR 250a. Eş 251b. Nişanlı 252c. Çocuklar 253e. Kardeşler 2574. DİĞER YAKINLAR 258a. Birlikte Yaşayanlar 258b. Yakın Arkadaşlar 261III. MANEVİ ZARARIN SUBJEKTİF OLARAK BELİRLENMESİ YAKINLIK İLİŞKİSİNİN YOĞUNLUĞU VE OLAYIN BİREYSEL ÖZELLİKLERİ 261A. GENEL OLARAK 261B. EŞİN ÖLÜMÜNDE 2621. EŞLER ARASINDAKİ KİŞİSEL İLİŞKİ 2622. EŞLERİN YAŞI 2633. DİĞER KİŞİSEL DURUMLAR 263a. Sağlık Durumu 263b. Yurt Dışında Yaşama 263c. Tekrar Evlenme 263C. ÇOCUKLARIN ÖLÜMÜNDE 2641. ANNE VE BABANIN AYRI MANEVİ TAZMİNAT TALEP HAKKI 2642. ÖLEN ÇOCUĞUN YAŞI 2643. ÇOCUĞUN CİNSİYETİ 2644. TEK ÇOCUĞUN ÖLÜMÜ 2645. DİĞER KİŞİSEL DURUMLAR 264a. Sağlık Durumu 264b. Özel Ağır Zarar Şok Zarar 265c. Yoğun Yakın İlişkinin Bulunmaması 266D. ANNE VE BABANIN ÖLÜMÜNDE 2661. GENEL OLARAK 2662. ÇOCUĞUN YAŞI 267a. Anne veya Baba İle Veya Her İkisi İle Birlikte Yaşayan Çocuk 267b. Anne ve Babadan Ayrı Yaşayan Çocuk 267E. KARDEŞİN ÖLÜMÜNDE 267F. DİĞER YAKINLARIN ÖLÜMÜNDE 2681. AMCA/HALA VEYA DAYI/TEYZENİN ÖLÜMÜNDE 2682. BÜYÜKBABA VEYA BÜYÜKANNELERİN ÖLÜMÜ 2683. TORUNUN ÖLÜMÜNDE 268IV. ÖNERİMİZ 269A. BİRİNCİ AŞAMA MANEVİ ZARARIN BELİRLENMESİ 2691. OBJEKTİF BAZ MANEVİ ZARARIN BELİRLENMESİ 269a. Ölüm Halinde 269b. Ağır Bedensel Zararda 2692. SUBJEKTİF SONUÇLARLA OBJEKTİF BAZ MİKTARIN ARTTIRILMASI VEYA DÜZELTİLMESİ 270a. Somut Olaydaki Yakınlık İlişkisinin Fiili Durumu ve Yoğunluğu 270B. Olayın Bireysel Özellikleri 270B. İKİNCİ AŞAMA MANEVİ TAZMİNATIN BELİRLENMESİ 270§ 11. MANEVİ TAZMİNATIN BELİRLENMESİNDE KUSURUN VE DİĞER ÖZEL DURUMLARIN ROLÜ 271I. MANEVİ TAZMİNATIN BELİRLENMESİNDE KUSURUN ROLÜ 271II. ZARAR VERENİN SORUMLU KİŞİNİN KUSURU 271A. GENEL OLARAK 271B. KUSURUN ARTTICI ETKİSİNE İLİŞKİN DOKTRİNDEN ÖNERİLER 272C. İSVİÇRE FEDERAL MAHKEMESİNİN UYGULAMASI 273D. YARGITAY’IN UYGULAMASI 273III. BİRLİKTE KUSUR ZARAR GÖRENİN KUSURUNUN DERECESİ 274A. HAFİF KUSUR 277B. AĞIR KUSUR 277IV. DİĞER KİŞİSEL DURUMLAR 278A. YAKININ ÖLÜM OLAYINA TANIKLIK ETMESİ 278B. SORUMLU KİŞİNİN OLAYDAN SONRAKİ DAVRANIŞLARI 278V. MANEVİ TAZMİNATIN BELİRLENMESİNDE DİĞER DURUMLARIN ROLÜ 279A. ANLAŞILABİLİR / FARK EDİLEBİLİR İYİLEŞME 279B. KİŞİLİK HAKKININ ZEDELENMESİNİN DİĞER ŞEKİLDE GİDERİLMESİ 279C. ZARAR GÖREN VE ZARAR VERENİN DİĞER KİŞİSEL DURUMLARI 279 § 12. MANEVİ TAZMİN ŞEKİLLERİ 281I. GENEL OLARAK 281II. MANEVİ TAZMİNATIN ŞEKLİNİN BELİRLENMESİNDE HAKİMİN TAKDİR YETKİSİ 282A. BAŞKA BİR TAZMİN BİÇİMİNİN TAZMİNAT YERİNE VEYA TAZMİNATA EKLENMESİNDE HAKİMİN TAKDİR YETKİSİ 282B. TAZMİN ŞEKLİNİ BELİRLEMEDE TAKDİR YETKİSİ 282III. MANEVİ TAZMİN ÇEŞİTLERİ 284A. GENEL OLARAK 284B. KURAL BİR MİKTAR PARA 2861. PARA 2862. PARANIN SERMAYE VEYA İRAT ŞEKLİNDE BELİRLENEBİLMESİ 286C. DİĞER TAZMİN ŞEKİLLERİ 2871. SALDIRIYI KINAYAN KARAR 287a. Genel Olarak 287b. Saldırının Hukuka Aykırılığının Tespiti 288aa. Genel Olarak 288bb. Saldırının Kınanmasından Farkı 288c. Amacı/Fonksiyonu 289d. Kararın Niteliği 2892. SALDIRIYI KINAYAN KARARIN YAYINLANMASI 289a. Genel Olarak 289b. Amacı/Fonksiyonu 290aa. Manevi Tazminat Amacı/Fonksiyonu Görüşü 290bb. Rahatsızlığı Giderici Amacı/Fonksiyon Görüşü 291cc. Çifte Amaç/Fonksiyon Görüşü 2913. SALDIRIYI KINAYAN KARARIN ÜÇÜNCÜ KİŞİYE BİLDİRİLMESİ 2914. SEMBOLİK BİR PARANIN ÖDENMESİNE KARAR VERİLMESİ 292a. Genel Olarak 292b. Kararın Niteliği 2925. ÜÇÜNCÜ KİŞİLERE ÖDEMEYE KARAR VERİLMESİ 2926. DİĞER GİDERİM BİÇİMLERİ 293a. Eşyanın Teslimi 294b. Medyada Cevap ve Düzeltmenin Yayınlanması 294c. Özür Dileme ve Hakareti Geri Alma 298§ 13. MANEVİ TAZMİNATI BELİRLEME ANI VE UYGULANACAK FAİZ 299I. KURAL OLAY TARİHİ 299II. KARAR TARİHİNE KADAR GEÇEN SÜRE 300III. MANEVİ TAZMİNAT FAİZİ 301KAYNAKÇA 303 İftira suçu, failin, mağdurun haksız bir fiilde bulunmadığını bildiği halde, hakkında haksız suçlamalarda bulunması suretiyle işlediği suçtur. İsnat edilen haksız fiil bir suç olabilir fakat bu bir şart değildir. Zira idari yaptırımı gerektiren fiiller de pekala iftira suçunun konusunu oluşturabilir. Yazı İçeriği1 TCK m. 267- Genel Olarak İftira Suçu ve Cezası2 İftiranın Yetkili Makama Yapılmış Olması Dedikodu Yaymak veya Kişinin Namusunu Lekelemek Suç Mudur? CİMER, İftira Suçu Bakımından Yetkili Makam Sayılır Mı?3 İftira Suçunda Cezayı Artıran Maddi Eser ve Delil Uydurmak – 267/ Yalancı Tanık Delili Ceza Artırımını Maddi Eser ve Delil Şikayetle Birlikte Sunulmuş Koruma Tedbiri Uygulanması – 267/ Mağdur Tutuklanmışsa, Gözaltına Alınmışsa Ayrıca Ceza Verilir 267/4 Mağdurun Müebbet veya Ağırlaştırılmış Müebbet Hapis Cezası Alması 267/5-64 İçtima Hükümlerinin İftira Suçunun Aynı Kişiye Tekraren veya Tek Seferde İki Kişiye Birden İftirayla Beraber Başka Bir Suç İşlenmişse Ceza Artırımı5 İftirada Cezayı Azaltan Hal Etkin Pişmanlık6 Cezayı Azaltan Diğer Haller7 İftira Suçunu İspata Yarayan Mağdurun Beraat Alması İftirayı Kanıtlar Mı? Suçlamadan Geri Dönülmesi İftira Suçuna Emare Taraflar Arasındaki Husumet İftira Suçuna Emare Olabilir8 İftira Suçunda Dava Zamanaşımı9 İftirayla Karıştırılan Benzer Suçluyu Kayırma ve İftira Suç Uydurma ve İftira Suç İsnat Edilen Kişi Belirlenebiliyorsa İftira Suçu Suç İsnat Edilen Kişi Belirlenemiyorsa Suç Uydurma Suçu Yalan Tanıklık ve İftira İftiranın Özel Hali Başkasına Ait Kimlik Bilgilerinin Resmi Belgenin Düzenlenmesinde Yalan Beyan ve İftira Farkı10 İmzaya İtiraz Ederken Başkasına Sahtecilik İftirası Atma11 İftira Sebebiyle Manevi Tazminat Davası İftira Suçundan Verilen HAGB’ye Rağmen Tazminat Davasının İftiradan Verilen HAGB’ye Esas Alınan Delillerin Hukuk Mahkemesinde Kabulü12 İftiraya Uğrayan Kişi Ne Yapmalıdır? TCK m. 267- Genel Olarak İftira Suçu ve Cezası Adliyeye karşı işlenen suçlar arasında tanımlanan bu suç, TCK m. 267’de düzenleme bulmuştur. İlgili hükmün ilk fıkrasına göre, temel haldeki iftira suçunun cezası 1 yıldan 4 yıla kadar hapis cezasıdır. Cezayı artıran ve azaltan muhtelif sebeplerin olduğu göz ardı edilmemelidir. Yazımızın devamında bunlar üzerinde de durduk. İftiranın Yetkili Makama Yapılmış Olması Zorunluluğu Suçun oluşması için şikayet veya ihbarın yetkili makamlara yapılması ya da basın ve yayın yoluyla duyurulması yeterlidir. Ancak bu şikayet ve duyuruları yapan kişi bizzat fail olmalıdır. Onun iftirasını söylediği kişinin, bu söylediklerine inanarak şikayette bulunması durumunda fail cezalandırılmaz. Zira burada failin fiilinin, sadece tahkir etmeye yönelik olduğu kabul edilir. “…somut olayda, sanığın, silah firması yetkilisi …’yı telefonla arayarak, firmalarından çalınan silahların bir kısmının katılanın sahibi olduğu av bayisinde olduğunu söylemesi üzerine, … tarafından emniyete yapılan müracaat ile katılan hakkında soruşturmanın başlatıldığı, sanık … tarafından katılan … hakkında soruşturma ve kovuşturma başlatılmasını sağlayabilecek yetkili bir makama yapılmış herhangi bir şikayetin bulunmaması ve sanığın amacının katılan hakkında bir soruşturma ya da idari yaptırım uygulanmasını sağlamak olmayıp eylemlerinin bir bütün olarak katılanı tahkir etmeye yönelik bulunması nedeniyle unsurları itibariyle oluşmayan iftira suçundan beraati yerine yazılı şekilde mahkumiyetine karar verilmesi…” Y. 8. Ceza Dairesi 2019/5302 E. , 2021/22931 K. Dedikodu Yaymak veya Kişinin Namusunu Lekelemek Suç Mudur? Gerçek olmayan bir olay hakkında dedikodu yapıp söylenti çıkarmak, namusa iftira atmak veya doğrudan kişiyi itham etmek iftira suçunu oluşturmamaktadır. Şöyle ki, iftira suçunun söz konusu olabilmesi için failin bu eylemlerini yetkili makamlara yapması gerekir. Failin, doğrudan mağdurun yüzüne karşı haksız suçlamalarda bulunması veya bunu arkadaşlarına yayması ise TCK 267 kapsamına girmez. Dolayısıyla, yetkili makamlara yapılmayan hırsızlık iftirası, haksız yere suçlamalar ve namusa iftiralar, hakaret suçu kapsamında cezalandırılacaktır. Mağdurun doğrudan yüzüne karşı atılan iftiralar doğrudan hakaretin, onun yokluğunda söylenenler ise gıyapta hakaretin konusunu oluşturabilir. Bu ikisinin soruşturulması farklı koşullara tabi olduğundan, “Hakaret Suçu ve Cezası” başlıklı yazımıza da göz atmanızı öneririz. CİMER, İftira Suçu Bakımından Yetkili Makam Sayılır Mı? Evet, BİMER, CİMER gibi platformlara yapılan ihbarlara istinaden soruşturmalar başlatılabildiğinden, bunlar da yetkili makam sayılır. Dolayısıyla buralara yapılan asılsız suçlamalar da iftira suçunu oluşturur. “…Somut olayda, sanığın, “…” ismiyle tarihinde BİMER’e yazmış olduğu dilekçesinde, katılanlar …, … ve …’in çalıştıkları kurum içerisinde yolsuzluk yaptıklarını, katılan …’nın ise evine kaçak oda çıktığını belirterek ihbarda bulunduğu ve Gündoğdu Kaymakamlığınca başlatılan incelemede iddiaların doğru olmadığının tespit edildiği anlaşılmakla, sanığın, katılanlar …, …, … ve … hakkında asılsız ihbarda bulunurken, bu eylemi nedeniyle kendisi hakkında soruşturma veya kovuşturma yapılmasını engellemek amacıyla da dilekçeyi katılan …’nın adıyla gönderdiği ve bu kişinin görev yaptığı işyeri adresini de kimlik bilgileri belirlenebilir şekilde dilekçeye yazdığı olayda, sanığın eyleminin, yasal unsurları itibariyle TCK’nın 267/1, 43/2. maddesinde düzenlenen zincirlemeli şekilde iftira suçunu oluşturduğu gözetilmeden…” Y. 8. Ceza Dairesi 2020/8987 E. , 2021/15253 K. İftira Suçunda Cezayı Artıran Haller Ceza miktarını etkileyen birden çok nitelikli hal bulunmaktadır. Maddi Eser ve Delil Uydurmak – 267/2 Fail, isnat edilen fiilin gerçekçilik hissini arttırmak için mağduru suçlayıcı deliller yaratmış olabilir. Bu şekilde delil üretilen iftira suçlarında ceza miktarı yarı oranında artacaktır. Dikkat edilmelidir ki, maddede geçen “maddi” sıfatı sadece “eser”i değil, aynı zamanda “delil”i de nitelemektedir. Dolayısıyla uydurulan delil de elle tutulabilir, maddi olmalıdır. “…Sanığın isnadı nedeniyle müştekiler hakkında yakalama tedbirinin uygulanması ve sanığın müştekiler hakkında uyuşturucu ticareti yaptıklarına ilişkin şikayeti sırasında müşteki …’un sandığında bulduğunu iddia ettiği esrar maddesini sunması karşısında; sanık hakkında iftira suçundan tayin edilen cezanın 267/2 ve 267/3. maddeleri gereğince arttırılması gerektiğinin gözetilmemesi aleyhe temyiz olmadığından bozma nedeni yapılmamıştır…” Y. 8. Ceza Dairesi 2020/16151 E. , 2021/20673 K. Yalancı Tanık Delili Ceza Artırımını Gerektirmez Yukarıda da açıkladığımız üzere, ceza artırımının söz konusu olması için, sunulan delilin maddi nitelikte olması aranır. Tanık delili de kuşkusuz ki iftira suçunu işleyen failin iddiasını destekler özelliğe sahiptir. Fakat iftirasını desteklemek için tanık delili kullanan sanığa maddi delil uydurmuş sayılmadığı için ceza artırımı yapılmaz. Bu durumda somut olayın şartlarına göre iştirak hükümleri uygulanabilir ki, bu çok daha uzun ve başka bir konudur. “…Oluş ve dosya içeriğine göre, sanığın polise verdiği ifadesinde, mağdurların kendisini gasp ettiğini, bıçak çekmek suretiyle para istediklerini, kendisinin de para verdiğini belirterek şikayetçi olduğu, yanında bulunan kız arkadaşlarının da tanık olarak dinlendiği, ifadesi ve tanık anlatımları dışında herhangi bir delil sunmadığı, tanık beyanı maddi delil olmadığı gibi, tanıkların da görgüye dayalı anlatımlarının olmadığı olayda, mağdurlara isnat olunan yağma suçunun maddi eser ve dellilerinin uydurulması söz konusu olmadığı halde sanık hakkında 267/2. maddesi uygulanarak fazla ceza tayini…” Y. 8. Ceza Dairesi 2019/4399 E. , 2021/20259 K. Maddi Eser ve Delil Şikayetle Birlikte Sunulmuş Olmalıdır Maddi eser ve delil uydurulması, iftirayı yaptıktan sonra söz konusu olmuşsa TCK m. 267/2’ye dayanarak ceza artırımı yapılamaz. Fakat iftirayı yaparken maddi eser ve delil uydurulmuşsa o halde ceza artar. “… 267/2. maddesinde düzenlenen maddi eser ve delil uydurmak suretiyle iftira suçunun oluşabilmesi için fail, sadece soyut olarak bir suç ya da idari yaptırım gerektiren fiil isnadında bulunmamakta, bu isnadın inandırıcı olabilmesi için maddi eser ve delil de hazırlamaktadır. Daha önceden var olan maddi eser ve delil sunulması, ifitira eyleminden sonra isnadın ispatı amacıyla sonradan uydurulması ya da delilin iftiraya konu eylemi ispat gücünün olmaması halinde suçun nitelikli şekli gerçekleşmez. Maddi eser ve delilin şikayet dilekçesi veya ihbarla birlikte uydurularak bildirilmesi halinde bu fıkrada tanımlanan nitelikli suçun oluşacağı…” Y. 8. Ceza Dairesi 2019/4399 E. , 2021/20259 K. Koruma Tedbiri Uygulanması – 267/3 Burada bahsi geçen koruma tedbirleri gözaltı ve tutuklama dışında kalanlardır. Adli kontrol, arama, el koyma, telekomünikasyon yoluyla yapılan iletişimin denetlenmesi ve yakalama bunlara örnek olarak gösterilebilir. Eğer mağdur bu koruma tedbirlerinden birisine maruz kalmışsa, iftira suçunun cezası yine yarı oranında artacaktır. “…Sanığın isnadı nedeniyle mağdur hakkında arama tedbirinin uygulanmasına karşın, sanık hakkında iftira suçundan tayin edilen cezanın TCK’nın 267/3. maddesi gereğince artırılması gerektiğinin gözetilmemesi, aleyhe temyiz olmadığından bozma nedeni yapılmamıştır…” Y. 8. Ceza Dairesi 2020/13430 E. , 2021/18448 K. Gözaltı ve tutuklama kadar olmasa da, aslında yakalama tedbiri de kişiyi hürriyetinden yoksun kılmaktadır. Fakat kanun koyucu yakalamayı bu tedbirlerle birlikte saymamıştır. Yargıtay da yakalamada ayrıca cezayı öngören dördüncü fıkra yerine, mevcut cezayı artıran üçüncü fıkrayı uygulamaktadır. “…Mağdurun hakkında suça konu eylem nedeniyle yargılandığı dosyada yakalama kararı çıkartılarak yakalandıktan sonra ifadesi alınıp serbest bırakıldığı anlaşıldığından, sanığın cezasında 267/3. madde ve fıkrası gereğince artırım yapılması gerektiğinin gözetilmemesi suretiyle eksik ceza tayini…” Y. 8. Ceza Dairesi 2020/17025 E. , 2021/18622 K. Mağdur Tutuklanmışsa, Gözaltına Alınmışsa Ayrıca Ceza Verilir 267/4 Bu hallerde mağdurun özgürlüğünün kısıtlanmış olduğu şüphesizdir. Dolayısıyla ayrıca “kişiyi hürriyetinden yoksun kılma” suçundan da hüküm kurulacaktır. Mesela fail, mağdura cinsel saldırı iftirası atmış olsun. Mağdur tutuklanmışsa, cinsel saldırı iftirasını atan kişi 1 yıldan 4 yıla kadar hapis cezasını gerektiren TCK 267/1’e ek olarak, kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçundan da cezalandırılır. Bu suçun cezası ise 1 yıldan 5 yıla kadar hapistir. Bir de mağdurun tutuklanmadığı veya başka bir koruma tedbirine maruz kalmadığı ihtimali düşünelim. Bu durumda cinsel taciz veya cinsel saldırı iftirasının cezası 1-4 yıl arası hapis olacaktır. Mağdurun Müebbet veya Ağırlaştırılmış Müebbet Hapis Cezası Alması 267/5-6 Mağdur müebbet hapis cezası almışsa, iftira suçunun cezası 20 yıl ile 30 yıl arasında hapistir. Ayrıca cezanın infazına başlanmışsa da belirlenen miktar yarı oranında artar. Mağdurun süreli hapis cezasına çarptırılması durumu için de bir düzenleme yapılmıştı ancak Anayasa Mahkemesi’nin 2013/14 Esaslı kararıyla bu hüküm iptal edilmiştir. Kanun koyucu bu hükmün yerine geçecek düzenlemeyi hala yapmamıştır. İçtima Hükümlerinin Uygulanması İftira Suçunun Aynı Kişiye Tekraren veya Tek Seferde İki Kişiye Birden İşlenmesi Aynı suçun işlenmesi amacıyla farklı zamanlarda aynı kişiye suç işlenmesi durumunda zincirleme suç hükümleri uygulanır. Tek seferde birden fazla kişiye karşı iftira suçu işlenmişse, aynı maddede düzenlenen aynı neviden fikri içtima hükümleri uygulanacaktır. İki durumda da tek ceza verilir ve bu ceza dörtte birden dörtte üç oranına kadar artırılır. “…oluşa, mağdurların aşamalardaki istikrarlı anlatımına,sanık hakkında aldırılan genel adli muayene raporuna göre; sanığın olay günü psikolojisinin bozuk olmasından dolayı aynı cezaevi koğuşunda kaldığı mağdurların kendisine cinsel tacizde bulunduğunu beyan ettiği ve mağdurlar hakkında bu suçtan soruşturma başladıktan sonra etkin pişmanlıkta bulunarak iftirasından rücu ettiği anlaşılmakla;sanığın eyleminin yasal unsurları itibariyle 5237 sayılı TCK’nın 267/1, 43/2. yollamasıyla 43/1, 269/2. maddelerinde düzenlenen zincirlemeli iftira suçunu oluşturduğu gözetilmeden,mahkumiyeti yerine yazılı şekilde beraatine karar verilmesi…” Y. 8. Ceza Dairesi 2020/13001 E. , 2021/19275 K. İftirayla Beraber Başka Bir Suç İşlenmişse Ceza Artırımı Bu durumda da iki ayrı suçtan ceza verilmez. Hangi suç için öngörülen ceza daha yüksekse ondan hüküm kurulup cezada artırıma gidilir. “…somut olayda, uyuşturucu madde kullanmak suçundan yakalanan sanık hakkında müştekinin kimlik bilgilerini kullanması nedeniyle bir kısım tutanakların müşteki adına düzenlendiği anlaşılmakla, sanığın eyleminin bir bütün halinde 5237 sayılı TCK’nın 268/1. maddesi yollamasıyla 267/1. maddesinde tanımlanan başkasına ait kimlik veya kimlik bilgilerinin kullanılması suçunu oluşturacağı ve sanığın 44. maddesinde düzenlenen fikri içtima kuralı gereğince yalnızca anılan suçtan cezalandırılması ile yetinilmesi gerektiği gözetilmeden, eylem ikiye bölünerek resmi belgenin düzenlenmesinde yalan beyan ve başkasına ait kimlik veya kimlik bilgilerinin kullanılması suçundan ayrı ayrı hükümler kurulması…” Y. 8. Ceza Dairesi 2020/13075 E. , 2021/17750 K. İftirada Cezayı Azaltan Hal Etkin Pişmanlık Etkin pişmanlık gösterilerek iftiradan dönülmesi halinde ceza önemli miktarda azaltılacaktır. Şöyle ki, soruşturma başlamadan evvel pişmanlık gösterilmişse iftira suçunun cezası 4/5 oranında indirilir. Etki pişmanlık, soruşturma ve kovuşturma aşaması arasındaki bir zamanda gösterilmişse de iftiranın cezası 3/4 oranında inecektir. Kovuşturma başladıktan sonraki aşamada gösterilen etkin pişmanlıkta ise mahkemenin takdir hakkı olduğu görülmektedir. Fail, mağdur hakkında Hüküm verilmeden evvel pişmanlık göstermişse 2/3,Mahkumiyetten sonra pişmanlık göstermişse 1/2,Cezanın infazı başladıktan sonra pişmanlık göstermişse 1/3 oranında indirim alabilir. Burada kanun koyucu “indirilebilir” demek suretiyle mahkemeye takdir hakkı tanımıştır. İdari kovuşturmalarda ise farklı oranlar söz konusudur. Fail, mağdur hakkında İdari yaptırıma karar verilmeden etkin pişmanlık gösterirse 1/2İdari yaptırım uygulandıktan sonra etkin pişmanlık gösterirse 1/3 oranında indirim alabilir. Burada da takdir hakkı bulunduğu gözlemlenmektedir. Mahkemenin indirime karar verirken takdir hakkını keyfi olarak kullanması hukuka aykırı olacaktır. Bu nedenle indirim uygulayacaksa veya uygulamayacaksa bunu gerekçesinde belirtilmelidir. Cezayı Azaltan Diğer Haller Haksız tahrik ve yaş küçüklüğü gibi kusuru etkileyen haller mevcutsa cezada indirime gidilecektir. Mağdurun haksız tahriki altında iftira atan faile dörtte birden dörtte üçe kadar indirim yapılır. Yaş küçüklüğü durumundaysa, iftira atan çocuğun bulunduğu yaş grubuna göre farklı oranda indirim söz konusu olacaktır. Bu konuyla alakalı ayrıntılı bilgi için Yaş Küçüklüğünde Ceza İndirimi ve Çocukların Ceza Yargılaması başlıklı yazımıza göz atabilirsiniz. İftira Suçunu İspata Yarayan Emareler Mağdurun Beraat Alması İftirayı Kanıtlar Mı? Hayır, mağdurun beraat veya takipsizlik almış olması, onu suçlayanın iftira suçunu işlediği anlamına gelmez. Zira fail, isnadında haksız olsa bile, suçu mağdurun işlediğine dair şüpheye düşmesi, onun anayasal şikayet hakkının kullandığını gösterir. Öyle ki ceza hukukumuzda “şüpheden sanık yararlanır” ilkesi geçerlidir. “…mağduru hırsızlık suçunu işlemiştir şeklinde ihbar etmesinde sanığın şikayetinin maddi vakalara dayalı olması nedeniyle iftira kastının bulunmadığı, ve anayasal şikayet hakkı kapsamında değerlendirilmesi gerektiğinden…” Y. 4. Ceza Dairesi 2021/12702 E. , 2021/20572 K. Fakat şikayetin maddi vakıalara dayanmadan yapılmış olması iftira kastını ispatta kullanılabilir. Dolayısıyla beraate veya takipsizliğe esas alınan dosyada, failin neyin şüphesiyle haksız isnatta bulunulduğu incelenmelidir. “…Sanığın, … Ortaokulunda öğretmen olarak görev yapan katılan hakkında BİMER aracılığıyla “kız öğrencilerle kurduğu erotik sohbetler ve ders dışı konulardan bahsettiği, not karşılığı masaj yaptırdığı” iddialarını içerir beyanla ihbarda bulunması, ihbar üzerine idari soruşturma açılması, soruşturma sonucunda işlem yapılmaması, iddiaların öğrencilerin beyanlarıyla doğrulanmaması, sanığın hiç tanımadığı ve ikametinden uzak bir bölgede görev yapan katılan hakkında çevreden edindiği bilgiler çerçevesinde BİMER aracılığıyla yapmış olduğu ihbar içeriği itibariyle katılan hakkında “not karşılığı masaj yaptırdığı” şeklindeki iddiasının TCK’nın 107. maddesi kapsamında şantaj suçunu oluşturduğu, böylece suç isnadında bulunduğu ihbarın kapsam ve içerik itibariyle Anayasal şikayet hakkı kapsamında değerlendirilemeyeceği, kız öğrencilerin okuduğu bir okulda görev yapan bir öğretmenin toplumun duyarlılık gösterdiği konularda gelişigüzel ihbar edilmesinin şikayet hakkının kötüye kullanılması olarak değerlendirilmesi gerektiği, aksi halde duyumlarla şikayet ve ihbar yolu açıldığında kişilerin saygınlığı, şeref ve haysiyetinin zarar göreceği, üniversite mezunu olduğunu ifade eden sanığın davranışının sonuçlarını bilebilecek durumda olduğu, bu nedenlerle sanığın sübut bulan iftira suçundan mahkumiyeti yerine beraatine kararı verilmesi…” Y. 8. Ceza Dairesi 2019/267 E. , 2020/11280 K. Kimi zamansa isnat edilen fiilin gerçekten yapılıp yapılmadığı tespit edilemediğinden, her iki taraf da “şüpheden sanık yararlanır” ilkesince beraat/takipsizlik alır. “… Sanık ile katılanın tarihinde evlenmelerine rağmen olay tarihine kadar katılanın cinsel sorunları nedeniyle ilişkiye giremedikleri, bu durumun karı-koca üzerinde baskı oluşturduğu, tarihinde sanığın Cumhuriyet savcılığına müracaat ederek eşinin eliyle cinsel organına saldırısı sonucunda parmağıyla kızlığını bozduğundan bahisle şikâyette bulunduğu, doktor raporuyla kızlığının bozulmadığının tespiti üzerine sanığın katılana iftirada bulunduğunun iddia edildiği somut olayda, her ne kadar katılan hakkında cinsel saldırı suçundan kovuşturmaya yer olmadığına karar verilmiş ise de, sanık ile katılan arasında geçen olayın kesin olarak vuku bulup bulmadığının tespit edilemediği, sanığın tüm aşamalarda katılanın kendisine cinsel saldırıda bulunduğunu beyan etmiş olup kızlığının bozulmadığına ilişkin beyanının isnadından rücu olarak değerlendirilemeyeceği, çünkü sanığın katılana yönelik isnadının kızlığının bozulmasıyla sınırlı olmayıp daha geniş anlamda cinsel saldırı suçlamasını içerdiği, kaldı ki isnattan dönmenin tek başına iftira suçunun oluştuğunu göstermeyeceği, sanığın iftira kastıyla hareket ettiğine ilişkin yeterli delilin bulunmadığı, şikâyet hakkını kullandığının kabul edilmesi gerektiği, dolayısıyla suçun hukuka aykırılık öğesinin oluşmadığı anlaşıldığından, sanığın atılı suçtan beraatine karar verilmesi gerekmektedir…” Y. CGK., 2013/607 E., 2015/186 K. Mağdurun takipsizlik/beraat kararı alması yetersiz araştırmaya dayanmışsa, bu durumda da iftira suçundan söz edilemez. “…somut olayda; olay tarihinde sanığın daha önce çalıştığı katılanlara ait işyerinde gece saat sonra kaçak içki satışı yapıldığına yönelik ve hijyen kurullarına uyulmadığına ilişkin kolluğa ve Alo Gıda hattına ihbarlarda bulunduğu, kolluk tarafından bu saatten sonra bir araştırma yapılmadığı ve sanığın iftira kastıyla hareket etmediğini beyan etmesi karşısında; sanığın eyleminin, Anayasanın 74. maddesinde düzenlenen anayasal şikayet hakkını kullanma niteliğinde bulunduğu ve iftira kastıyla hareket ettiğinin açıkça belirlenememesi nedeniyle yasal unsurları itibariyle oluşmayan suçtan sanığın beraati yerine yazılı şekilde mahkumiyetine karar verilmesi…” Y. 8. Ceza Dairesi 2020/13039 E. , 2021/19353 K. Suçlamadan Geri Dönülmesi İftira Suçuna Emare Olabilir Failin, mağdura isnat ettiği suçun aslında işlenmediğini daha sonra itiraf etmesi, iftira suçunun işlendiğine dair bir belirtidir. “…Afyonkarahisar Ceza İnfaz Kurumu’nda hükümlü olan sanığın, Afyonkarahisar Cumhuriyet Başsavcılığı’na hitaben yazmış olduğu tarihli dilekçesinde, infaz koruma memuru olan mağdur …’nın cezaevindeki bazı mahkumlara uyuşturucu madde tedarik ettiğini belirterek suç duyurusunda bulunmasının ardından tarihinde Savcılığa hitaben yeni bir dilekçe yazarak, isnat ettiği suça ilişkin beyanının gerçeği yansıtmadığını, cezaevindeki diğer mahkumların kendisine şaka yaptığını bu nedenle özür dilediğini ve şikayetini geri çektiğini belirterek iftirasından döndüğü anlaşılmakla, sanığa yüklenen iftira suçunun yasal unsurları oluştuğundan, sanığın 267/1, 269/2 maddeleri gereğince mahkumiyetine karar verilmesi yerine, yazılı gerekçe ile beraatine karar verilmesi, Yasaya aykırı…” Y. 8. Ceza Dairesi 2020/19650 E. , 2021/20631 K. Ek olarak belirtelim ki, salt şikayetten vazgeçilmesi iftira atıldığını kanıtlamaya yeterli olmayabilir. Zira iftira suçunun mağdurunun veya yakınlarının, faile karşı baskı kurması ya da bir menfaat vaat etmesi ihtimali mahkeme tarafından değerlendirilir. Dolayısıyla bu hususun sadece bir emare olduğu ve her somut olayın kendi içinde değerlendirilmesi gerektiği unutulmamalıdır. Taraflar Arasındaki Husumet İftira Suçuna Emare Olabilir Kirayı ödemedikleri için kendisini evden çıkarmak isteyen ev sahibini, terörist diye polise ihbar etmek buna örnek olabilir. “…Olay tarihinden önce katılanın, sanık ve babasının oturduğu evi satın aldığı,sanığın katılana ait ikamette herhangi bir kira bedeli ödemeden uzunca bir süre oturması nedeniyle katılanın sanık ve babasını evden çıkarttığı ve kendisinin bu eve taşındığı, sanığın da bunun üzerine olay tarihinde kullanmakta olduğu 0542 … .. 82 nolu GSM hattından 155 Polis İmdat hattını arayarak katılanın PKK silahlı terör örgütüne yardım yaptığı ihbarında bulunduğu, sanığın aşamalarda olay tarihinde açık kimlik bilgilerini bilmediği Ahmet isimli şahsın telefonunu kullanarak görüşme yaptığını ve suça konu aramayı da bu şahsın gerçekleştirdiğine dair savunmasının herhangi bir maddi tespite dayanmayıp suçtan kurtulmaya yönelik olduğu, sanık ile katılan arasında önceye dayalı bir anlaşmazlığın bulunduğunun anlaşılması karşısında; sanığın katılan hakkında yetkili makamlara ihbar veya şikâyette bulunarak, işlemediğini bildiği hâlde, hakkında silahlı terör örgütüne yardım etme suçundan soruşturma ve kovuşturma başlatılmasını ya da idarî bir yaptırım uygulanmasını sağlamak için hukuka aykırı fiil isnat ettiği,bu nedenle sübut bulan eyleminin 267/1-3. maddesinde düzenlenen iftira suçu oluşturduğu gözetilmeden, mahkumiyeti yerine yazılı şekilde beraatine karar verilmesi, Yasaya aykırı…” Y. 8. Ceza Dairesi 2020/10735 E. , 2021/16241 K. İftira Suçunda Dava Zamanaşımı Suç işleyen faillerin hayatları boyunca soruşturma tehditi altında olmama hakları vardır. Bunun için de kanun koyucu dava zamanaşımı kurumunu getirmiştir. Zamanaşımı genelde eylemin gerçekleştirilme anında başlar. Fakat iftira suçuna özel olarak yapılan bir düzenleme neticesinde, bu suçta dava zamanaşımının başlangıcı olarak iftira atılan tarih değil, mağdurun suçsuz olduğunun anlaşıldığı tarih esas alınır. Peki mağdurun suçsuz olduğu anlaşıldıktan sonra ne kadar süre geçmesi gerekecektir? Eğer cezayı artıran nitelikli bir hal yoksa iftira suçunun dava zamanaşımı 8 yıldır. Nitelikli hal mevcutsa dava zamanaşımı 15 yıl olacaktır. Mağdur müebbet hapis almışsa da iftira davasının düşmesi için 20 yıl geçmesi gerekir. Mağdur tazminat davası açmak isterse, hukuk davasındaki zamanaşımının da bundan etkileneceği göz ardı edilmemelidir. İftirayla Karıştırılan Benzer Suçlar Suçluyu Kayırma ve İftira Farkı İftirada üçüncü bir kişi suçlanırken, suçluyu kayırmada amaç üçüncü bir kişiyi cezadan kurtarmaktır. “…Sanık S..’ın aşırı hız nedeniyle sevk ve idaresinde bulunan araçla yol kenarında bulunan ağaca çarpması sonucu araç içerisinde yolcu olarak bulunan …’ın ölüme neden olduğu olaya ilişkin, sanık …’ın yargılanmasının engellenmesine imkan sağlamak için aracı kendisinin kullandığı yönünde beyanda bulunan yine aynı araçta yolcu olarak bulunan … ile ağız birliği ederek kaza anında aracı …’ın kullandığı yönünde beyanda bulunan sanığın eyleminin, 283/1. maddesinde düzenlenen suçluyu kayırma suçunu oluşturacağı ve hukuki durumunun buna göre tayin ve takdir edilmesi gerektiği gözetilmeden, suç vasfında yanılgıya düşülerek iftira suçundan mahkumiyet kararı verilmesi, Yasaya aykırı …” Y. 8. Ceza Dairesi 2017/9993 E. , 2019/9109 K. Suç Uydurma ve İftira Farkı Belli bir kişi suç şüphesi altında tutulmadan suç uydurulmuşsa suç uydurma söz konusu olacaktır. Bu konuyla ilgili şu yazımıza da göz atabilirsiniz Suç Uydurma ve Sahte Delil Üretme Suçu Suç İsnat Edilen Kişi Belirlenebiliyorsa İftira Suçu Vardır “…Uydurulan suçun atıldığı kişilerin belirlenebilir olması halinde ise, 267. maddesinde düzenlenen iftira suçu oluşur. Oluş, dosya kapsamı ve sanığın beyanları dikkate alındığında, sanığın adına çıkardığı GSM hattından cinsel içerikli mesajların gönderildiğine dair şikayeti üzerine GSM hattının başkası tarafından bilgisi dışında tanzim edildiğini beyanla şikayetçi olması şeklinde gerçekleşen olayda, hukuka aykırı fiil isnat edilen kişinin somut ve belirlenebilir olması nedeniyle eylemin 267. maddesinde düzenlenen iftira suçunu oluşturacağı gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması…” Y. 8. Ceza Dairesi 2019/22084 E. , 2021/22735 K. “…Sanığın, abonelik sözleşmelerindeki imzaların kendisine ait olmadığına ilişkin Cumhuriyet Savcılığı’na şikayetçi olduğu anlaşılmakla, abonelik sözleşmelerinin yapıldığı bayinin belirlenebilir olması karşısında sanığın eyleminin TCK’nın 267. maddesinde düzenlenen iftira suçunu oluşturacağı gözetilmeden yazılı şekilde karar verilmesi…” Y. 8. Ceza Dairesi 2019/16015 E. , 2021/3045 K. Suç İsnat Edilen Kişi Belirlenemiyorsa Suç Uydurma Suçu Vardır “…sanığın kardeşinin borcuna karşılık aracını …’ya kullanması için verdiğini ardından aracı …’nın bir süre kiralık olarak çalıştırdığını ardından aracının kaybolduğundan bahisle şikayetçi olduğu somut olayda; katılan hakkında soruşturma açılması amacının bulunmaması ve şikayet konusu eylemin failinin belirli olmaması nedeniyle iftira suçunun unsurlarının oluşmadığı, ancak; işlenmediğini bildiği halde hırsızlık suçunu yetkili makamlara işlenmiş gibi ihbar eden sanığın eyleminin 271. maddesinde düzenlenen “suç uydurma” suçunu oluşturduğu gözetilmeden yazılı şekilde iftira suçundan hüküm kurulması, Yasaya aykırı…” Y. 8. Ceza Dairesi 2019/11440 E. , 2019/8852 K. Yalan Tanıklık ve İftira Farkı Hakim, savcı veya mahkeme huzurunda yalan tanıklık yapma durumunda TCK m. 272’den hüküm kurulacaktır. Aşağıdaki kararda, yalancı tanık mahkeme huzurunda verdiği ifadeyle üçüncü bir kişiyi haksız yere suçlamıştır. Yargıtay bu olayda sadece yalan tanıklıktan hüküm kurulması gerektiğini ifade etse de biz bu görüşe katılmıyoruz. Farklı neviden fikri içtima hükümleri uygulanarak daha ağır cezayı gerektiren iftiradan hüküm kurulup, ardından yalan tanıklık nedeniyle de artırıma gidilmesi daha uygun olurdu. “…Oluş ve tüm dosya kapsamında göre, tarihinde meydana gelen … adlı şahsın yaralanması olayı nedeniyle, hükümlü …’ın Sultanbeyli Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından tarihinde tanık sıfatıyla beyanının alındığı, bu ifadesinde hükümlü …’ın kayınbiraderi olan … adlı şahsın yaralanması olayı ile ilgili olarak failin … adlı şahıs olduğunu beyan ettiği, yargılama aşamasında da bu beyanını tekrar ettiği, gerçek failin …’ın eşi olan … olarak belirlendiği ve yargılamanın bu şekilde sonuçlanarak … hakkında yaralama ve 6136 sayılı yasaya aykırılık suçlarını işlediğinin kabulü ile mahkumiyet kararları verildiği ve kararların temyiz edilmeden tarihinde kesinleştiği anlaşıldığından kanun yararına bozma incelemesine konu edilen hükümlü …’ın eyleminin eşi …’ın amcasının oğlu olan … aleyhine yalan tanıklık kapsamında kalacağı, ancak …’ın 273. maddesinde sınırlı sayıda yazılı kişilerden olmadığı anlaşıldığından; sanığın 272/2. madde ve fıkrası gereğince cezalandırılması gerektiği gözetilmeden suç vasfında yanılgıya düşülerek yazılı şekilde iftira suçundan hüküm kurulması,…” Y. 8. Ceza Dairesi 2020/4673 E. , 2021/20701 K. Dolayısıyla mahkemede atılan iftiralar, doğrudan davanın tarafı tarafından söylenmedikçe iftira değil, yalan tanıklık suçu oluşacaktır. İftiranın Özel Hali Başkasına Ait Kimlik Bilgilerinin Kullanılması TCK m. 268 hükmü gereğince “İşlediği suç nedeniyle kendisi hakkında soruşturma ve kovuşturma yapılmasını engellemek amacıyla, başkasına ait kimliği veya kimlik bilgilerini kullanan kimse, iftira suçuna ilişkin hükümlere göre cezalandırılır.”. İftiranın özel şekli sayılsa da, bu suçtan hüküm kurulurken gerekçede iftira diye değil, başkasına ait kimlik bilgilerinin kullanılması diye belirtilmelidir. “… Gerekçeli karar başlığında ve hüküm fıkrasında suç adının ”başkasına ait kimlik veya kimlik bilgilerinin kullanılması” yerine ”iftira” olarak yazılması…” Y. 8. Ceza Dairesi 2020/17005 E. , 2021/19934 K. Resmi Belgenin Düzenlenmesinde Yalan Beyan ve İftira Farkı Aslında burada farkını ortaya koymak istediğimiz suç iftira değil, iftiranın özel hali olan başkasına ait kimlik bilgilerinin kullanılmasıdır. Resmi belge düzenlenmesinde yalan beyan ile arasındaki ayrım yapılırken, başkasına ait kimlik bilgilerinin hangi amaçla kullanıldığı tespit edilmelidir. Soruşturma ve kovuşturma işlemlerinin kimlik bilgileri verilen mağdur hakkında yapılmasına neden olunmuşsa başkasına ait kimlik bilgilerinin kullanılması suçu oluştuğundan iftira hükümleri uygulanacaktır. Böyle bir amaç mevcut değilse de, resmi belgenin düzenlenmesinde yalan beyan suçu vardır. “…Sanığın mağdurun ismiyle trafik kuralı ihlali nedeniyle tarih ve FZ 543862 ve tarih ve GC 649834 sayılı Trafik İdari Para Cezası Karar Tutanaklarının düzenlenmesine neden olma şeklinde gerçekleşen eylemlerinin TCK’nın 206. maddesinde düzenlenen suçu oluşturduğu…” Y. 8. Ceza Dairesi 2021/5485 E. , 2021/21099 K.“…Somut olayda; trafik uygulaması sırasında mağdura ait kimlik bilgilerini kullanılması suretiyle mağdur hakkında trafik ceza tutanağı düzenlenmesini sağlayan sanığın eyleminin 206. maddesinde düzenlenen resmi belgenin düzenlenmesinde yalan beyan suçunu oluşturacağı gözetilmeden…” Y. 8. Ceza Dairesi 2020/16128 E. , 2021/20675 K. İmzaya İtiraz Ederken Başkasına Sahtecilik İftirası Atma Aleyhlerine icra takibi yapılanların, imza itirazında bulunduktan sonra işi daha da ileriye götürüp üstüne bir de savcılığa şikayette bulunmasına rastlanabilmektedir. Yapılan bu şikayetler gerçeği yansıtmıyorsa, somut olayın şartlarına göre iftira veya suç uydurmadan haklarında ceza verilebilir. “…Oluşa ve tüm dosya kapsamına göre; sanığın, oğlu olan ve aralarında alacak verecek meselelerinden kaynaklanan önceye dayalı husumet bulunan katılan tarafından, icra takibine konulan senet altındaki imzanın, kendisine ait olmadığı iddiasıyla katılan hakkında Cumhuriyet savcılığına şikayette bulunduğu, yapılan soruşturma neticesinde senet altındaki imzanın sanığa ait olduğunun anlaşılması nedeniyle katılan hakkında kovuşturma yapılmasına yer olmadığına karar verildiğinin anlaşılması karşısında, sanığın iftira suçunu işlediği anlaşılmakla…” Y. 8. Ceza Dairesi 2020/11896 E. , 2021/17474 K.“…bankada kredi işlemleri sırasında düzenlenen evraklara imzalar atan sanığın, kredinin ödenmemesi nedeni ile başlatılan icra takibi sonrası, … Cumhuriyet Başsavcılığı’na gelerek, suç işlemediklerini bildiği halde kredi artırım sözleşmesindeki imzanın kendisine ait olmadığını, mağdurlar …, …, …, …’ın kendisi yerine sahte imza atmak suretiyle kredi miktarını arttırdıklarını belirterek haklarında soruşturma açılacak şekilde ifade verdiği anlaşılmakla, sanığın 267/1. ve 43/2. maddeleri gereğince mahkumiyeti yerine yazılı şekilde beraatine karar verilmesi Yasaya aykırı…” Y. 8. Ceza Dairesi 2020/12835 E. , 2021/17940 K.“…Sanığın, Cumhuriyet Başsavcılığı’na başvurarak, aleyhine icra takibi başlatan …. İlçesi … Beldesi … Ekicileri Kooperatifi’nin sunduğu senet altındaki imzanın kendisi tarafından atılmadığını bu imzaların borçlu … ve Kooperatif yetkilileri tarafından atıldığını ileri sürerek sahtecilik suçundan şikayetçi olması üzerine, yapılan inceleme sonucu imzaların kendi eli ürünü olduğunun anlaşılması ve bu kişiler hakkında takipsizlik kararı verilmesi şeklinde gerçekleşen olayda, eyleminin 267. ve 43. maddelerinde düzenlenen iftira suçunu oluşturduğu gözetilmeden, suç vasfında yanılgıya düşülerek yazılı şekilde 271. maddesi uyarınca cezalandırılmasına karar verilmesi…” Y. 8. Ceza Dairesi 2017/15460 E. , 2020/10364 K. İftira Sebebiyle Manevi Tazminat Davası Açılması Bir başkasına atılan iftira, cezai sorumluluğunun yanında tazminat ödenmesini de gerektirebilir. Bunun için mağdurun ayrı bir hukuk davası açmazı lazımdır. İftira, onuru ve saygınlığı incittiğinden uğranılan zararın türü çoğunlukla manevidir. Maddi tazminat davası açılabilmesi içinse atılan iftira mağdurun ekonomik hayatında olumsuz yönde etkiler yaratmalıdır. Örneğin, tacirlik yapan mağdur, iftira yüzünden mevcut ya da potansiyel müşterilerini kaybetmiş olabilir. Bu durumda illiyet kurulabilirse maddi tazminat istenebilmesi mümkündür. Manevi tazminat miktarı belirlenirken sadece haksız fiilin ağırlığına değil, tarafların ekonomik ve sosyal durumuna da bakılır. Dolayısıyla manevi tazminatın zenginleşmeye ve fakirleştirmeye araç olarak kullanılması mümkün değildir. Failin isnat ettiği haksız fiillerin iftira suçunu oluşturmadığı durumlar söz konusu olabilir. Mesela failin savcılığa bildirdiği haksız fiil suç teşkil etmeyebilir veya suç teşkil eden isnadı yetkili olmayan bir makama ya da kişiye yapmış olabilir. Bu durumlarda suç bulunmasa bile mağdur haksız fiile uğramıştır. Dolayısıyla fail hakkında takipsizlik veya beraat verilmiş olsa bile, hatta yargılamaya hiç başlanmamış olsa da, mağdur tazminat isteyebilir. Ceza mahkemesinin iftiradan ötürü mahkumiyet hükmü verdiği bir dosyanın, tazminat davasına bakan hukuk hakimini de bağlayacağını söyleyebiliriz. Fakat HAGB’ler bu durumun incelemeye değer bir istisnasını oluşturmaktadır. İftira Suçundan Verilen HAGB’ye Rağmen Tazminat Davasının Reddi Hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı HAGB, teknik açıdan bir hüküm sayılmadığından hukuk hakimini bağlamaz. Dolayısıyla ceza mahkemesinin bu kararına rağmen hukuk mahkemesi tazminat talebini reddedebilir. “…Ceza mahkemesince, her ne kadar davaya konu edilen olay nedeniyle davalı cezalandırılmış ve hakkında verilen ceza kararı için hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilmiş ise de; hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararları mahiyeti itibariyle hukuk hakimini bağlamaz. Tüm bu açıklamalar ışığında, dosya kapsamındaki deliller birlikte değerlendirildiğinde; davalının eyleminin yasal şikayet hakkı kapsamında kaldığı, Anayasal şikayet hakkı kapsamında ilgili mercilere şikayette bulunulduğu anlaşılmakla, davacının kişilik haklarına saldırı söz konusu değildir. Şu durumda, mahkemece açıklanan olgular gözetilerek, istemin tümden reddedilmesi gerekirken, yerinde olmayan gerekçeyle, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş olması usul ve yasaya uygun düşmediğinden kararın bozulması gerekmiştir…” Y. 4. HD., 2017/2222 E., 2019/6148 K. İftiradan Verilen HAGB’ye Esas Alınan Delillerin Hukuk Mahkemesinde Kabulü HAGB kararı, hukuk hakimi için bağlayıcı olmasa da, ceza mahkemesinde toplanan delillerin olayı aydınlatmadaki rolü büyük olacaktır. Dolayısıyla HAGB’den sonra açılan bir manevi tazminat davasının kabul edilme olasılığını yüksek buluyoruz. “…Dosyadaki bilgi ve belgelerden; davalıların, davacıya yönelik iftira ve yalan tanıklık eylemi sabit görülerek … Asliye Ceza Mahkemesinin 2013/54 esas sayılı ilamı ile cezalandırılmasına fakat hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verildiği anlaşılmaktadır. Her ne kadar dava konusu olay nedeniyle davalılar hakkında açılan kamu davası sonucunda hükmün açıklanmasının geriye bırakılmasına karar verilmiş ve bu nitelikteki karar hukuk hakimi için bağlayıcı değil ise de; dosyada mevcut ve özellikle ceza yargılamasında toplanan deliller birlikte değerlendirildiğinde; davalı …’in davacıya gönderdiği mesaj nedeni ile iftira eylemi ile diğer davalıların bu kapsamda yaptıkları yalan tanıklık eyleminin sabit olduğu anlaşılmaktadır. Davalıların sübut bulan eylemleri karşısında; mahkemece davacının manevi tazminat isteminin reddine karar verilmesi doğru olmamıştır. Mahkeme davacı yararına uygun bir miktarda manevi tazminata hükmedilmelidir. Kararın bu nedenle bozulması gerekmiştir…” Y. 4. HD., 2016/9328 E., 2019/609 K. İftiraya Uğrayan Kişi Ne Yapmalıdır? İftiraya uğradığı için hakkında soruşturma veya kovuşturma başlamış olan kişi, öncelikle takipsizlik veya beraat kararı almalıdır. Daha sonra hakkında mesnetsiz iddialarda bulunan hakkında iftira suçundan ötürü soruşturma başlatılabilir ve ayrıca tazminat davası açabilir. Mağdura atılan iftira yetkili makamlara yapılmamışsa, bu durumda iftira suçu değil, somut bir fiil veya olgu isnat ederek işlenen hakaret suçu söz konusudur. Bu durumda mağdur, isnat sebebiyle ceza yargılamasına uğramışsa, öncelikle yapması gereken yine takipsizlik veya beraat kararı almaktır. İsnat edilen fiil ceza soruşturmasına yol açmamışsa, iftiraya uğrayanın yapması gereken hakaret suçu sebebiyle soruşturma başlattırmak ve manevi tazminat davası açmaktır.

cinsel tacizde manevi tazminat miktarı